28 Kasım 2013 Perşembe

Fikret İlkiz: “İnternet ifade özgürlüğü alanıdır”

Avukat Fikret İlkiz, sosyal medyada görüşlerini açıklayan insanlara soruşturma açılmasının bile ifade özgürlüğünün ihlali olduğunu belirterek, “İnternet ifade özgürlüğü alanıdır, bu alanın da korunması gerekir” dedi.

Hülya ERASLAN

Adı basın davalarıyla özdeşleşen Avukat Fikret İlkiz, sosyal medyada görüşlerini açıklayan insanların soruşturma ve gözaltılara maruz kalmasının ifade özgürlüğünün ihlali olduğunu belirterek, “İnternet de ifade özgürlüğü alanıdır, bu alanında korunması gerekir” dedi.



Fikret İlkiz, Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde İnsan Hakları ve Demokrasi dersinde ifade özgürlüğünü, ifade hakkının korunması ve kullanılmasını anlattı. Konuşma ve ifade özgürlüğünün en temel insan haklarından biri olduğunu belirten İlkiz, “Türkiye’de ifade özgürlüğü sorundur” dedi.  Avukat İlkiz, faili meçhul siyasi cinayetlerin işlendiğini, gazetecilerin yaşam haklarının ellerinden alındığı belirterek, gazetecilerin kamuoyunun gözü kulağı olduğunu, tartışma yaratacak biçimde haber yapmanın gazetecinin görevi olduğunu söyledi. 

İfade özgürlüğü ile hoşa gitmeyen, şoka uğratan, benimsenmeyen düşüncelerin de korunduğunu ifade eden İlkiz, Castell davasını örnek göstererek, “Yazı yazma parlamentoda söz söylemekten daha üstün bir haktır” dedi. Fikret İlkiz, yöneticilere yapılacak eleştirinin çok sert, mübalağalı hatta provokatif olabileceğini, ancak bunun da ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu söyledi. İfade özgürlüğünün habere ulaşma, bilgi edinme ve halkın gerçekleri öğrenme hak ve özgürlüğünü de kapsadığını anlatan Avukat İlkiz, “Bize bunu sağlayan gazetecilerin korunması gerekir” diye konuştu.

İlkiz, sosyal medya yoluyla görüşlerini açıklayan insanların soruşturma ve gözaltılara maruz kalmasının bile ifade özgürlüğünün ihlali anlamına geldiğini açıklayarak, “İnternet de ifade özgürlüğü alanıdır. Bu alanın da korunması gerekir. İnternet ifade özgürlüğünü sağlayan en kolay ve önemli araçtır” dedi.

İfade özgürlüğünün kullanılma biçiminin de korunan en önemli haklardan biri olduğunu belirten İlkiz, şöyle konuştu:
“Durmak, susmak yoluyla da ifade hakkınızı kullanabilirsiniz. Bu kişilere yapılan müdahale ifade özgürlüğü ihlalidir. Kamu görevlileri açıklamalarıyla sizi korkutabilirler. Daha hak kullanılmadan önce bu hakkın kullanılmasını caydırıyor, tedirginlik yaratıyorlarsa bu da ifade özgürlüğünün tamı tamına ihlali anlamına gelir.”
Avukat Fikret İlkiz, ifade özgürlüğüne müdahale edilecekse bunun zorunlu ve orantılı olması gerektiğini vurguladı. İlkiz, kamu görevlilerinin ifade özgürlüğünü sağlayacak bir ortamı oluşturmaları gerektiğini belirterek, “Yöneticiler yaptıklarından değil, yapmadıklarından da sorumludurlar” diye konuştu.

Gezi olayları sırasında sosyal medyanın nasıl kullanıldığını çarpıcı örneklerle anlatan İlkiz, yöneticilerin “Medya üzerinden halkı isyana ve kalkışmaya teşvik ediyorsunuz” suçlamasına eleştirerek şöyle konuştu:
 “Bu ifade medya özgürlüğüne aykırıdır. Devlet ifade özgürlüğüne müdahale etmek yerine ifade özgürlüğünü korumalıdır. Gezi olayları kapsamında sosyal medya kullanıcılarının değil gözaltına alınması haklarında soruşturma açılmasını bile ifade özgürlüğünün ihlalidir.”

Gezi olayları sırasında işten çıkarılan ve istifaya zorlanan gazeteciler yanında sanatçıların da görüşlerini ifade etmelerine müdahale edildiğini belirten İlkiz, “Devlet sanatçının da ifade özgürlüğüne karışamaz” dedi.
İlkiz, gezi olayları sırasında şiddeti özendiren yayınlar yaptıkları gerekçesiyle RTÜK’ün pek çok kanala para cezası kestiğini anımsatarak, aslında kanalların yaptıkları şeyin sadece yaşanan olayları ekrana yansıtmak olduğunu vurguladı.


Fikret İlkiz yaklaşan 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü hatırlatarak, öğrencilere bu günün tarihsel arka planını anlattı.