25 Aralık 2018 Salı

90 DAKİKADAN FAZLASI: UTKU IŞIK







Mehmet Utku Işık, Ankara’da doğdu. Futbola her çocuk gibi mahalle aralarında başladı. Gençlerbirliği futbol okuluna girdiğinde 8 yaşındaydı, o günden sonra futbol hayatında hep oldu. 18 yaşında Fransa’da yapılan Genç Erkekler Avrupa Futbol Şampiyonası’nda milli formayla, namağlup şampiyonluk yaşadı. Menemen Belediye Spor’da forma giydi. Daha sonra Bergama Belediye Spor’a transfer oldu. Genç sağ bek futbol kariyerine bu kulüpte devam ediyor. 

Oğulcan Kasım UZOĞLU
Futbol hikayen nasıl başladı? 
Küçüklüğümden itibaren sporun içinde hep oldum. 5-6 yaşlarında çok büyük hevesle basketbol kursuna gittim. Zaman geçtikçe, zevklerimin ve yeteneklerimin farkına varmaya başladıkça futbola yöneldim. Futbola her çocuk gibi mahalle aralarında oynayarak başladım. Yine mahallede futbol oynadığım bir gün balkondan bir komşumuz beni görmüş, Gençlerbirliği futbol okulunda tanıdıkları varmış, onun ön ayak olmasıyla Gençlerbirliği futbol okuluna başladım. Futbol okuluna gitmeye başladığımda 8 yaşındaydım.
Altyapı maceran kaç sene sürdü? Defansta oynamayı sen mi tercih ettin?
Futbol okuluna başladığımda forvet oynuyordum. 2 sene sonra maça sağ bekte oynayan arkadaşım gelmedi, onun yerine ben oynadım. İyi performans gösterince hocamız bundan sonra sen sağ bek pozisyonunda oynayacaksın dedi, ben de iyi oynadığımı düşündüğüm için tamam dedim. 
Altyapı maceran kaç sene sürdü? Defansta oynamayı sen mi tercih ettin?
Futbol okuluna başladığımda forvet oynuyordum. 2 sene sonra maça sağ bekte oynayan arkadaşım gelmedi, onun yerine ben oynadım. İyi performans gösterince hocamız bundan sonra sen sağ bek pozisyonunda oynayacaksın dedi, ben de iyi oynadığımı düşündüğüm için tamam dedim.  
Gençlerbirliği altyapısının sana kattıkları ne oldu?
Gençlerbirliği çok köklü bir kulüp, Cumhuriyetle yaşıt ve altyapı konusunda Türkiye’nin en iyilerinden biri. Hala çok özlediğim zamanlar oluyor. O altyapıdan yetişmek benim için hem çok önemliydi hem de büyük bir şanstı. Çok iyi hocalarla çalışma imkanım oldu. Sadece futbol öğrenmeme değil karakterime de çok büyük etkileri oldu. Gençlerbirliği’nde bir futbol kültürü var. Bu kültür içinden gelmek gittiğimiz deplasmanlarda da saygı uyandırıyordu. Daha sonra oynadığım kulüplerde de etkisini hissettim.
Kendine kimleri örnek aldın? İzlemekten keyif aldığın bir oyuncu var mı?
Bu zamanla değişen bir durum, tabii ki kendime örnek aldığım futbolcular oldu. Onların hayatını, futbol kariyerlerini, karakterlerini takip ettim. Altyapı döneminde Gençlerbirliği’nden Fenerbahçe’ye yeni transfer olan, Türkiye’nin en iyi sağ beklerinden Gökhan Gönül'ü kendime örnek alıyordum. Hem aynı mevkide oynadığımız için hem de aynı kulüpte bulunmamız, aynı koridorlarda yürümemiz, aynı sahada top oynamış olmamız beni etkilemişti. Şu an kendi mevkiimden Manchester City'nin sağ beki Kyle Walker'ın futbolunu çok beğeniyorum.
U19 Milli Takımıyla Avrupa Şampiyonluğun var, milli forma sana neler hissettirdi?
Futbola başladığımda hedeflerim, hayallerim hep kulüp bazındaydı. Zaman geçtikçe insanın hedefleri, hayalleri değişiyor. İyi olduğumu düşündükçe hedeflerim de aynı oranda arttı. Altyapıda sürekli oynayan bir oyuncuydum, iyi de oynayan bir oyuncuydum, zamanla milli takım hayali kurmaya başladım. Milli takım formasını giymek diğer takımlarda oynamaktan çok değişik bir duygu, herhangi bir kulübe herhangi bir armaya bağlı değilsin, Türk Bayrağının altındasın.  80 milyonu ve ülkeni temsil ediyorsun. Özellikle İstiklal Marşını okurken çok etkilenmiştim. Uluslararası alanda ülkeni temsil ettiğin için saha içindeki duruşuna, hareketlerine de fazladan özen gösteriyorsun. Tüm sporcuların yaşaması gereken bir duygu, müthiş bir his.
Profesyonellik maceran nasıl başladı?
Gençlerbirliği’nde profesyonel olmak isterdim ama nasip olmadı. 19 yaşında profesyonel futbolcu oldum. Transfer döneminde İzmir takımlarından Menemen Belediye Spor'a transfer oldum. Gençlerbirliği altyapısında oynadığım dönemde farklı takımlardan da izleyenler oluyordu ve teklifler geliyordu. Menemen Belediye Spor 2.Lig'de şampiyonluk adaylarından biri olduğu için bu kulübü tercih ettim.
Taraftarın karşısına ilk kez çıktığında neler hissettin?
Profesyonel futbolcu olduktan sonraki ilk maçımı hatırlıyorum, altyapıdan çok farklıydı. Altyapı maçlarında taraftar olmuyor. Sadece ailen, arkadaşların seni izlemeye geliyor. Taraftar olduğunda atmosfer çok farklı, beklentiler çok farklı tabii bunlar baskıları da arttırıyor. İlk maçım çok büyük baskı ve stres altında olmuştu. Maç başladıktan sonra o heyecan normal seviyelere geliyor. Yine de ilk maç heyecanını unutamıyorum. 

Motivasyon kaynağın nedir?
Motivasyon kaynağım ailem. Çünkü futbolculuk televizyonda görüldüğü gibi sadece iki saat maç oynayıp, büyük paralar kazanılan bir meslek değil. Hafta içinde sürekli idman yapıyorsun onun kaygıları, psikolojik etkileri var. Taraftar baskısı var. Ailem ben futbola başladığımdan beri maddi manevi desteklediler. Ben de onların yaptığı fedakarlıkları düşünerek kendimi motive ediyorum.
Ailem destekçim dedin, şimdi onlardan farklı şehirdesin, onlardan ayrı olmak ve farklı bir ortamda bu işi yapmanın zorlukları neler?
Yaşamayan için çok zor bir durum. Özellikle ilk transferim çok zordu, ailemden ilk ayrılışımdı. Kulübün tesislerinde 3 kişilik odalarda kalıyorduk. Yatağın kendine ait değil, odan kendine ait değil özgürlüğüm kısıtlanmış gibi hissetmiştim. Bir de yeni bir ortama geldiğim için tanımadığım yüzler, tanımadığım ortam, tanımadığım antrenman sahaları beni çok zorlamıştı. 2-3 ay adaptasyon sürecinde bu zorlukları yaşadım ama mesleğim için geleceğim için bunlara alıştım. O süreç bana hem tecrübe kazandırdı hem de hayatın sadece doğup büyüdüğün çevreden ibaret olmadığını gösterdi.
Futbolculuk biraz da saha içinde ve saha dışında baskılarla mücadele etmek. Sen bu baskılara nasıl dayanıyorsun?
Dayanamadığım zamanlar oluyor, futbolcudan önce insanım. Ağladığım, üzüldüğüm zamanlar oluyor ama sahaya çıktığın zaman duygusallığı bir kenara bırakıp, işini yapmak zorundasın. İşini yapmadığında taraftardan büyük baskı görüyorsun, hatta küfürler duyuyorsun. Bazen baskıları kaldıramasam da tekrar sahaya çıktığımda elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.
Şu an 3.Lig’de oynuyorsun daha önce oynadığın liglerle karşılaştırdığında bu ligin farkları neler?
Futbol açısından kesinlikle büyük farklar var. Yetenek olarak büyük düşüşler, çıkışlar oluyor. Sosyal yaşantılarda da insan kalitesi düşüyor. 2.Lig ve 3.Lig arasında fark çok büyük. Bu Liglerde geçiş yapan futbolcular da zorluklar yaşıyor. Tesisleşme olarak da fark büyük. Futbola büyük yatırımlar yapılıyor gibi görünse de alt liglere doğru gidildikçe bu yatırımlar azalıyor.
Türk futbolunda ne gibi çarpıklıklar gözlemliyorsun?
Oynadığımız oyunu çok iyi bilmiyoruz. Yurtdışında maç yaptığımızda oradaki oyuncuyla bizim oyuncumuz arasında büyük farklar var. Senelerdir futbol oynamasına rağmen hala nerede duracağını bilmeyen oyuncularımız var. Bunları öğretmek adına altyapı çok önemli. Altyapı sorunu, hocaların kalitesizliği Türk futbolunun eksikliği diyebilirim. Bazı hocalar sadece futbolculuk kariyerleri sayesinde hoca oluyor. İşini iyi bilmiyor, eğitimleri yetersiz buna rağmen başarı beklemek de ülke futbolunun sorunu.
Futbolu profesyonel olarak oynayan birçok sporcu var. Onların arasından sıyrılmak için sadece yetenek yeterli mi?
Yetenek tabii ki çok önemli bir faktör ama ne yazık ki yetmiyor. Torpil çok etkili. Çok yetenekli arkadaşlarım sırf bu yüzden futbolu bırakmış durumda. Sadece yetenekli olarak bir yere gelmek istisna bir durum, bu şekilde az futbolcu var. Tüm bunlara rağmen çalışmak, mücadele etmek, fedakârlık göstermek gerekiyor.
Futbola başladığın günlerdeki hayallerinle bugünkü hayallerin arasında bir değişim var mı?
Çok büyük farklılıklar var. Futbola ilk başladığımda direkt Süper Lig'de oynamaya başlayacağım, çok büyük paralar kazanacağım, şöhret kazanacağım, istediğim arabayı alacağım, istediğim evi alacağım gibi hayallerim vardı. Zaman geçtikçe, futbol içine iyice girdikten sonra bu hayallerin kolay ulaşılabilir olmadığını anladım. Mücadele ederek ulaşabileceğim hayaller olduğunu fark ettim.
Gelecek hedeflerin neler, kendini nerede görüyorsun?
Şu an hayal ettiğim yerde değilim. Öncelikli hedefim daha fazla maçta forma giymek ve üst liglerde futbol oynamak. Genç bir oyuncuyum ama buna rağmen önemli yerlerde oynadım, milli formayı giydim, çok güzel duygular yaşadım. Şimdi daha fazla çalışarak, mücadele ederek belki biraz da şansın yardımıyla Avrupa'da özellikle İngiltere'de bir takımda oynamak istiyorum.