Elif ERSÖZ
"Seni unutmak için
başladığı her şeyi yine seninle aldatan hayalet…"
Unutmak
aslında istediğimizi yapabildiğimizi sandığımız zamanlarda yüzümüze acı bir
tokat atar. “Evet tabi ki ne var bunda, insanlar ölümü bile unutuyorlar, hiçbir
şey biricik değil” deriz çoğu zaman kimselerden aldığımız cesaretle. Ama
başarılarımızın en büyüğü olur bunu yapabilmek. En büyüğü, evet hayatımızın “en”i
olur unutmak, ancak her gönlün zaferi değildir bunu kazanabilmek. İstikrarlı
bir güç ister çoğu zaman, direnç ister. Bazen kanayan yaraları kendi haline
bırakmakla bazen de kabuk bağlayanları soya soya başarırız o çok istediğimizi. Peşimizi bırakmaz
gördüklerimiz, duyduklarımız, hissettiklerimiz… Ruhumuza işlemiş gibidir, çünkü
(h)içten gelmiştir hepsi. Çok emekler vermişizdir ve aslında yıkılan duvarları biz
yapmışızdır.
Sahip
olduklarını kaybedince üzülür herkes ama istemediği zamanlarda oluşudur en
üzücü olanı. Ancak hayat sormaz ki, sorgusuz yargısız yaşatır insana, Sürprizleri
sever daima…
Gece
olur karanlık geceye ve üzerine aynı anda çöker başlarda. Unutmak zorunda
olduğuna methiyeler düzmek istersin, eskiye dönüp geniş zamanlar yaşamak
istersin. Hayatın deneme yanılmalarında kaybolduğunu hissedersin, gördüklerinden
ve henüz duyduklarından daha değerli bir şey olmadığını düşünürsün. Aldığın
nefesin seni yaşatmaya yetmediğini gitmek istediklerine seni hep bir tutan
olduğunu zannedersin. Bütün teferruatlardan uzak sadece üzülürsün unutmak
zorunda olduğunu düşünerek...
Eğer
ona yüklediğin anlamları ondan almazsan, taşıdığı rengin izlerini silmezsen
inandığın hiçbir şeye ulaşamazsın. Bir mum ışığı kadar aydınlık sana yetiyorsa,
saatin çalmadan uyanamıyorsan, kalktığında küçük kıza merhaba demeyi
esirgiyorsan uzun zamandır, cevapsız soruların hala aklının bir köşesindeyse
aslında inanmıyorsundur. Unutmak suskunluğunu emanet ettiğin düşüncelerinde
saklıdır. Devleştirdiklerinle birlikte günler, aylar, yıllar geçer…
Dönüp
baktığında avucunun içinde ki hiçliği görürsün. Ve aslında en büyük başarının
onu unutmamak için yaptıklarının ihtişamı olduğunu fark edersin. Unutmak bize
sunulmuş en büyük hediyedir belki de, işte bu yüzden hadi uyanın artık, hiç
tanımadığınız insanlara gülümseyin, en sevdiğiniz kolyeyi güneş saçlı mavi
bakışlı bir çocuğa hediye edin ve bağışlayın beni, unutmayı anlatabilecek yeterli
cümlelerim olmadığı için…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.