Mektepli değil de alaylı olup mesleğini yapan
insanlar vardır. Tıpkı küçük yaşta berberliğe atılıp aslında heykeltıraş olmak isteyen
Suat Arslan gibi. Arslan, 70 yaşında, evli ve üç çocuk sahibi. Ankara
Yenimahalle’de oturuyor. Burada da Gönül Berberi adında bir dükkanı var.
Eğitimini alıp heykeltıraş olmayı çok istese de o zamanki imkanlar dolayısıyla
okuyamayıp berber oldu. Arslan berber iken bu hayaline bir nebze de olsa nasıl
kavuştuğunu anlattı.
Burcu ŞEN
Heykeltıraş
olabilmek için bir eğitim aldınız mı?
Babam marangoz ve duvar ustası, annem ev
hanımıydı. Annemi küçük yaşta kaybettim. Beş kardeştik ve sadece babamın duvar
ustalığı ve marangozluktan kazandığı parayla geçiniyorduk. Bu yüzden okulu
bırakıp çalışmak zorunda kaldım. Ancak ilkokulu bitirebildim ve daha sonra 14
yaşında berber çırağı olarak iş hayatına atıldım. Çıraklıktan kalfalığa, kalfalıktan
ustalığa yükseldim. Bu zamana kadar da hala berberlik yapmaya devam ediyorum.
Eğitimini alıp heykeltıraş olmayı çok istedim ama o zamanki geçim sıkıntısından
dolayı olmadı. Sonra da heykel sanatına dair bir eğitim almadım.
Heykelleri
yapmaya ne zaman başladınız?
Ankara Yenimahalle de ki dükkanımın adını
kendi ellerimle yazarak başladım. Sonrasındaysa çiçek, at, kuş, havuz, peri bacası, cami, minare
yaparak devam ettim. Yaklaşık 35 yıldır da berberlikten arta kalan zamanlarımda
bu sanatını sürdürüyorum.
Berberliği
severek mi yapıyorsunuz?
Sevmeseydim bu zamana kadar berberlik
yapmazdım. Dükkan da oğlumla birlikte çalışıyoruz hem oğluma yardım ediyorum
hem arkadaşlarla vakit geçiriyorum.
Heykeltıraş
olmak istemenizde birinin etkisi var mı?
Babamın peşinden hiç ayrılmazdım. Bende bu
isteğin oluşmasını o sağladı. Babama baka baka camız boynuzundan sürmeli
bıçaklar yapmayı öğrendim. Yaptığım bıçakların üstünü özenle işlerdim. Marangoz
dükkanındaki ahşaplardan eski arabalar, kayıklar yapıp birde bunları satıp eve
katkı sağlardım.
Heykelleri
yaparken nereden ilham alıyorsunuz?
Mesela Amasra gezisine gitmiştim. Orda
gördüğüm yunus balıklı havuz çok dikkatimi çekmişti. Ne güzel yapılmış bende
yapamam mı diyerek Ankara’ya dönünce yapmaya karar verdim. Sadece bir kere
gördüm arkadaşlarda yapabilir misin dedi bende yaparım dedim. Gördüğüm zaman
bir şeyi yapıyorum. Mesela peri bacalarının fotoğrafını gördüm sonra yapmaya
karar verdim. Oysa Kapadokya’ya hiç gitmedim.
Heykelleri
hangi malzemelerden yapıyorsunuz?
Heykelleri çeşitli malzemelerden
yapıyorum örneğin taş, çimento, kalebodurdan. Günde iki üç liralık malzemeler
ala ala biriktiriyorum. Siyah çimento ucuzdur mesela ama bazı şeyler pahalı ama
gözüm görmüyor. Önemli olan şu güzel sanatı çıkarmak. Zor günlerimde parasızda
kalsam bulup buluşturup alıyorum.
Yaptığınız
eserler beğeniliyor mu?
Beğeniliyor. Özellikle kadınların ve
çocukların çok dikkatini çekiyor heykellerin önünde fotoğraf çektiriyorlar. Bu
durum beni çok mutlu ediyor.
Yaptığınız
heykellere olumsuz bir tepki aldınız mı?
Beğenen kadar beğenmeyen istemeyen de
var. Dükkanın önünde daha önce at, uçak heykelleri vardı oysa şimdi bunların
hiçbiri yok. Yaptığım camiyi, peri bacasını yıkmıyorlar ama insan büstü
yapmıştım onu yıktılar yapılmasını istemiyorlar. Nasrettin Hoca yapacaktım
eşeğe ters binmiş halini hoca geldi camii yakın günah olur yapma dedi bende
bıraktım. Çok masraf ediyorum yıkılmasa ederim ama değmiyor.
Heykellerini
satıp para kazanmayı düşünüyor musunuz?
Satmak istiyorum ama berberlikten
fırsat olmadığı için satamıyorum. Eserlerimin ünü şehir dışına kadar ulaştı iş
adamlarından teklifler geliyor. Antalya, Manisa Türkiye’nin pek çok yerinden
teklif aldım ama bir yere gidecek durumda değilim burada işim var onu bırakamam
istemiyorum. Berberliği bıraktıktan sonra internet yoluyla satmayı düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.