18 Şubat 2013 Pazartesi

Çok Konuşulan Meslek: Gazetecilik


İsmet Özçelik: “Basın üzerindeki baskılar, 12 eylül sonrası bir iki yıl hariç hiçbir dönemde bugünkü kadar olmadı.”
 “Gazetecilikte emeğin rolü ikinci plana düşmüş durumda.”
“Gazetecinin önemi azalırken, reklam haberciliğinin önemi arttı.”



Kurtuluş ALADAĞ

Gazetecilik mesleği, gün 24 saat yıl 365 gün durmadan dinlenmeden yapılan bir meslek. Gazetecilik mesleğinin iyi yönlerini, kötü yönlerini, çalışma koşularını öğrenmek için Aydınlık gazetesi Ankara Temsilcisi usta gazeteci İsmet Özçelik ile sizin için bir söyleşi yaptık.


Mesleğe nasıl başladınız.?
İlk gazeteciliğe 1978 yılında başladım. 12 Eylül sonrasında gazeteciliğe bir süre ara vermek durumunda kaldım. Daha sonra yeniden fiili gazetecilik ve basın danışmanlığı yaptım.

Neden gazetecilik mesleğini  tercih ettiniz, kaç yıldır gazetecilik yapıyorsunuz?
Gazetecilik için “gazeteci olunmaz, doğulur” diye bir söz vardır. Ben bu sözün gazeteciliğin istenerek yapılacak bir iş olduğunu anlatmak için söylendiğini düşünüyorum. Gerçekten de gazetecilik istenmeden yapılacak bir iş değil. İstemeden yapmaya çalışırsanız başarılı olma şansınız yoktur. Gazetecilik 24 saat yapılması gereken bir iştir. Gazeteciliği diğer işlerden ayıran da budur. İlk gazeteciliğe 1978 yılında başladım. Daha sonra bir süre ara verdim, ancak tekrar döndüm. Ara verdiğim dönemde de yine gazeteciliğin bir başka alanında, basın danışmanlığında çalıştım.

Gazetecilik mesleğini seçmenizde sizi yönlendiren herhangi bir kişi ya da olay oldu mu?
Kimse yönlendirmedi. Biraz da koşullar beni gazeteci yaptı. Gazetecilikteki ilk hocam gazeteci Fikret Otyam oldu. Her başım sıkıştığında ona sordum. Onun önerilerini dinledim.

Mesleğinizi  yaparken daha çok hangi  problemlerle karşılaştınız, bu problemleri aşmak için neler  yaptınız?
Mesleğin problemi çok. Bizim gazeteciliğe başladığımız yıllarda bilgisayar, cep telefonu yoktu. Her haber ciddi bir emek ürünüydü. Şimdiki gibi haberler internetten çalınmıyordu. Emeğe dayandığı için gazetelerde daha çok gazeteci istihdam ediliyordu. Bugün gazetecilikte yaşanan bir başka sıkıntı da kurumların medya ilişkilerini yürüten halkla ilişkiler şirketleri. Bu şirketler görüntüyü de haberi de bürolara ulaştırıyor. Gazete yöneticilerinin işine geliyor. Ama gerçek değil, size sunulan şekliyle haber yapılabiliyor. Bunun sektörde çalışan gazeteci sayısını azaltması bir yana, meslek etiği açısından çok ciddi tartışılması gereken bir durum olduğunu düşünüyorum.Basın üzerindeki baskılar benim gazetecilik yaptığım 12 eylül sonrası bir iki yıl hariç hiçbir dönemde bugünkü kadar olmadı.


Gazetecilik mesleğinin çalışma alanları  ve koşulları hakında bilgi verebilir misiniz?
Gazetecilik mesleğinin çalışma alanları gazeteler, televizyonlar, internet heberciliği, çeşitli kurumların basın danışmanlığı, son dönemlerde halkla ilişkiler şirketleri diye sınırlanabilir. Her alanın kendine göre sıkıntıları ve iyi yanları var.

Ülkemizin ekonomik koşularını da dikkate alarak gazetecilik mesleğinin yerini ve önemini değerlendirebilir misiniz?
Şu anda gazetecilikte emeğin rolü ikinci plana düşmüş durumda. Gazeteler reklam ve kar için her şeyi yapıyor. 1980 öncesinde gazetelerde kullanılan haberlerde özel şirketlerin ismi ve amblemi görünen fotoğraflara yer verilmezdi. Hatta sık sık foto muhabirlerine “sen bu şirketten para mı aldın” eleştirileri yapılırdı. Sayfa sorumluları bu tür fotoğrafları çıkarırlardı. Şimdi neredeyse reklam taşımayan fotoğraf kullanılmaz oldu. “reklam haberi” gibi bir kavramla karşı karşıyayız. Gazeteye reklam veren firmanın haberleri büyütülür oldu. Bu mesleğin de kirlenmesine yol açtı.Bu çerçevede mesleğe olan güven de tartışılır oldu. Bütün bunlarda ekonomide izlenen politikaların ve ona uygun gazete çıkarmanın payı var. Gazetecinin önemi azalırken, reklam haberciliğinin önemi arttı. Bu siyasi reklamlar için de şirket reklamları için de geçerli. Bu da mesleğin toplumdaki yerini ve önemini azalttı.

Gazetecilik mesleğinde başarılı olmanın anahtarı nedir?
Okumak, görmek, çalışmak. Gazeteci için her yer haber alanıdır. Çöpten çöp toplayan insanlar, tarlada çalışan çiftçiler, fabrikada üreten işçiler haber konusudur. Belediye otobüsündeki yolcular, sokakta yürüyenler, okula giden çocuk … kısacası insan, doğa her şey haberin konusudur. Gazeteci her konuda kendini geliştirmeli, uzmanlaştığı alanda o alandaki en yetkili kişi kadar bilgiye sahip olmalıdır. Gerçekten alanının uzmanı olmalıdır.

Gazetecilik yapmak isteyen genç gazeteci adaylarına önerileriniz nelerdir?
Genç gazeteciler önce gazete okumalıdır. Gazeteye bakmamalı, okumalı ve anlamalıdır. Dünya ve Türkiye ile ilgilenmelidir. İyi bir gözlemci olmalıdır. Günün 24 saatinde çevresinde olup bitenlerle ilgilenmelidir. Kendilerini geliştirmek için çaba göstermeli, mutlaka dil öğrenmelidir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.