28 Aralık 2015 Pazartesi

Demir: 1 Mayıs'ta sokakta, 2 Mayıs'ta salondayız



Uluslararası İşçi Filmleri Festivali (İFF) kapsamında her yıl düzenlenen kültür etkinlikleri öncesinde Ankara organizatörü Mesut Demir ile görüştük.

Yağmur ÖZTÜRK
İşçi Filmleri Festivali'ni kısaca tanıtabilir misiniz?
Sanatın bir lüks haline gelmesi ve gittikçe muhafazakarlaşması ve toplumdan uzaklaşmasına bir tepki olarak sinemanın anlatı biçimiyle halkın sorunlarını işlemek, ilerici halktan yana bir sanat anlayışını geliştirmek, piyasada kendine yer bulamayan yapıtları izleyiciye ulaştırmak amacıyla 2006 yılında düzenlenmeye başlayan alternatif bir film festivalidir. Türkiye'de infial yaratmış olan toplumsal olaylara göre festival teması şekillenmekte. Karadeniz'de HES’lerle doğa talan edildiğinde festival ''doğal olarak direniş'' sloganıyla başlamıştı. Soma, Ermenek, Torunlar gibi katliamlar yaşandığında festival ''işimiz gücümüz yaşamak'' demişti. Festivalin sözü toplumların yaşadığı sorunlardır aslında.
Kaç yıldır festivalde görev alıyorsunuz, görevinizi anlatır mısınız?
9 yıldır festivalde görev alıyorum. İlk iki yılımda gönüllü olarak festivalin duyurusuna katkı için festival afişlemesinde görev aldım. Salon önlerindeki standlarda görev aldım. Üçüncü yılımdan itibaren festivale film önerileri yapmaya başladım. Yaptığım öneriler vesilesiyle film seçen ekibe katılmış oldum. Daha sonra da festival izlencesinin hazırlanmasına katkıda bulundum ve festivalin Ankara koordinasyonu olarak aktif görev aldım ve görev almaya devam edeceğim.
Festival sizce Türkiye'ye ne kazandırıyor?
En başta alternatif bir sinema anlayışına katkı sağlıyor. Genç yönetmenleri teşvik ediyor. Bir örnekle açıklayacak olursak, festivale film gönderen ve filminin yayınlandığını gören bazı genç arkadaşlar sırf İFF'ye film yollayabilmek için ellerindeki projeleri hızlandırdı. Çok güzel işler çıkardılar. Ulusal birçok yarışma dururken ilk gösterimlerini İFF'de yapmayı seçtiler. Dört ilde eş zamanlı başlayan festival yıl içerisinde 28 il dolaştığı için de genç yönetmenlerin filmleri Türkiye'nin hemen hemen her noktasına ulaşmış oluyor. Sanırım İFF'yi çekici kılan da festivalin bu özellliği. Bu özelliği sayesinde kültür sanatın neredeyse hiç olmadığı yerlere sinema gitmiş oluyor. 9. festivalde basit bir kamyonet, sinevizyon ve sinema perdesiyle Diyarbakır'da onlarca köy dolaşılmış, köy meydanlarında film gösterimleri yapılmıştı. O köylerdeki insanların birçoğu ilk filmini festival sayesinde izlemiş oldu.
Festivalin ulaştığı kitleyi yeterli buluyor musunuz?
Aslında yeterli değil. Profesyonel bir dağıtım ağı ve ciddi bir bütçesi olmadığı için propaganda imkanları kısıtlı. Herhangi bir sponsoru bulunmuyor. Bakanlıktan bir ödenek almadan propaganda yapmaya çalışılıyor. Sivil toplum kuruluşları, dernekler ve sendikaların kısıtlı imkanlarıyla ulaşılabilecek en geniş kitleye ulaşmaya çalışıyoruz. Hem sinema salonlarının dışına taşması, mahallelerde, derneklerde, kahvelerde gösterimler yapılması, hem de gezici özelliği sayesinde ulaştığı kitle her geçen gün artıyor.
Festivalin eksik gördüğünüz bir yanı var mı?
Muhakkak var. İçinde olunca yaptığın şey sana çok güzel görünüyor olabilir bu nedenle bunları biz fark edemiyoruz. Fakat festival sırasında izleyicilerimizin şikayetleri üzerinden tespit ettiğimiz eksikler oluyor. Profesyonel bir teknik ekip olmadığı için ufak tefek aksaklıklar yaşanıyor. Bunları da neredeyse sıfırlamış bulunmaktayız. Festival sürdükçe kendini daha da geliştirecek eksiksiz bir festival yapacağımıza inanıyoruz.
İFF Türkiye'de nasıl karşılanıyor, diğer ülkelerde nasıl karşılanıyor?
Türkiye'de ulaşmaya çalıştığımız kitle, festival izleyicileri, daha festivale bir ay kala sorular atmakta, birçok yönetmen film başvurusunu çok önceden yapmış olmakta. Bunlar festivalin sabırsızlıkla beklendiğinin göstergesi. Üniversite öğrencileri açısından ücretsiz film izleme imkanı sağladığından mayıs ayı programını festivale göre ayarlayan öğrenciler bulunmakta. Yurtdışında durum biraz daha farklı. Orada ücretli (normal sinema biletlerinin altında bir fiyatla) yapılmakta. Görece refah seviyesi yüksek ülkelerde bu ücretler çok sorun olmadığı için festival her yerde aynı coşkuyla yapılıyor.
İFF'yi diğer uluslararası festivallerle karşılaştırır mısınız?
İFF alternatif bir festival olduğu için diğer festivallerden ayrı bir kulvarda duruyor. Kıyaslamak yanlış olur. Sadece İFF'yi diğer ülkelerde yapılan İFF'lerle kıyaslayabiliriz. Bunun sebebi de yine bir rekabet değil, dünyada işçi filmlerinin nasıl değiştiğine dair istatistiki veri çıkarmak. İFF yapılan ülkelerdeki düzenleme komiteleri senede bir defa bir araya gelir. Hem film paylaşımı hem bilgi alışverişi yapar hem de bu istatistiki bilgileri konuşurlar.
Filmler festivalde gösterilene kadar nasıl bir süreçten geçiyor?
Öncelikli olarak festival sitesinden online başvuru alınmakta. Festival yapan her ilden en az bir kişinin bulunduğu sitemizin kapalı panel kısmında film seçim ekibi tarafından izlenmekte. Bu panel üzerinden online tartışmalarla filmin alınıp alınamayacağına karar veriliyor. Filmleri değerlendirirken filmin çekiminde kullanılan ekipmanların kalitesine (film izlenebilir durumda olduğu sürece) ciddi önem atfedilmemekte. Temel değerlendirmeler filmin festival ilkeleriyle çelişip çelişmediği üzerine yapılmakta. Filmimiz soruna dair bir söz söylüyor mu bir sosyal mesaj içeriyor mu içermiyor mu gibi tartışmalar ve benzeri ayrıntılar üzerinde durulmakta.
Festivalde her isteyen görev alabiliyor mu?
Evet her isteyen görev alabilir. Gönüllü emeğiyle düzenlendiği için festivalimize herkes katkı sunabildiği ölçüde katılabilir. Kimi altyazılarımızı çevirir, kimi salonda görevli olur, kimi afiş bildirimi dağıtımına, kimi sosyal medyadaki duyuruların yayılmasına yardımcı olur.
Görev almak isteyenler nasıl bir yol izlemeli?
Görev almak için de www.iff.org.tr  sitemizden gönüllü ol formuna tıklayarak gönüllü olabilirler.
Filmlerini yollamak isteyenler için son başvuru tarihi ne zaman?
Programınızın hızlıca yapılabilmesi ve duyuru için yeterli zamanımızın kalması için son başvuru tarihini genelde mart ortası olarak belirliyoruz. Ufak tefek rötuş yapılacak, daha tam hazır olmayan, ama mayısa kadar yetiştireceği taahhütünde bulunan herkes için opsiyon tanıyabiliyoruz.
Festival için bu yıl belirlenen eleme ve gösterim tarihleri ne zaman?
Festivalde yaptığımız eylemi ''eleme'' olarak değerlendirmek yanlış olur. Festivalimizin ilkeleriyle çelişmediği sürece bize gönderilen her filmi en az bir kere göstermeye çalışıyoruz. Gösterim tarihi olarak ise 10 yıldır olduğu gibi Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır'da 2 Mayıs'ta başlayacak, yıl içerisinde diğer illeri gezecek. İllerin tarihini ise her ilin festival düzenleme komitesi ve gönüllüler belirleyecek. 2 Mayıs olarak seçmemizin sebebi İşçi Filmleri Festivali'ni işçi bayramında yapmak. 1 Mayıs günü aslında alanlarda açılışımızı yapmış oluyoruz. 2 Mayıs'ta olan sadece salon açılışı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.