İsmet Özçelik: “Basın üzerindeki
baskılar, 12 eylül sonrası bir iki yıl hariç hiçbir dönemde bugünkü kadar
olmadı.”
“Gazetecilikte emeğin rolü ikinci plana düşmüş
durumda.”
“Gazetecinin önemi azalırken,
reklam haberciliğinin önemi arttı.”
Kurtuluş
ALADAĞ
Gazetecilik mesleği, gün 24 saat
yıl 365 gün durmadan dinlenmeden yapılan bir meslek. Gazetecilik mesleğinin iyi
yönlerini, kötü yönlerini, çalışma koşularını öğrenmek için Aydınlık gazetesi Ankara Temsilcisi usta gazeteci İsmet Özçelik ile sizin için bir söyleşi yaptık.
Mesleğe nasıl başladınız.?
İlk
gazeteciliğe 1978 yılında başladım. 12 Eylül sonrasında gazeteciliğe bir süre
ara vermek durumunda kaldım. Daha sonra yeniden fiili gazetecilik ve basın
danışmanlığı yaptım.
Neden gazetecilik mesleğini tercih ettiniz, kaç yıldır gazetecilik
yapıyorsunuz?
Gazetecilik
için “gazeteci olunmaz, doğulur” diye bir söz vardır. Ben bu sözün
gazeteciliğin istenerek yapılacak bir iş olduğunu anlatmak için söylendiğini
düşünüyorum. Gerçekten de gazetecilik istenmeden yapılacak bir iş değil.
İstemeden yapmaya çalışırsanız başarılı olma şansınız yoktur. Gazetecilik 24
saat yapılması gereken bir iştir. Gazeteciliği diğer işlerden ayıran da budur. İlk
gazeteciliğe 1978 yılında başladım. Daha sonra bir süre ara verdim, ancak
tekrar döndüm. Ara verdiğim dönemde de yine gazeteciliğin bir başka alanında,
basın danışmanlığında çalıştım.
Gazetecilik mesleğini seçmenizde
sizi yönlendiren herhangi bir kişi ya da olay oldu mu?
Kimse
yönlendirmedi. Biraz da koşullar beni gazeteci yaptı. Gazetecilikteki ilk hocam
gazeteci Fikret Otyam oldu. Her başım sıkıştığında ona sordum. Onun önerilerini
dinledim.
Mesleğinizi yaparken daha çok hangi problemlerle karşılaştınız, bu problemleri
aşmak için neler yaptınız?
Mesleğin
problemi çok. Bizim gazeteciliğe başladığımız yıllarda bilgisayar, cep telefonu
yoktu. Her haber ciddi bir emek ürünüydü. Şimdiki gibi haberler internetten
çalınmıyordu. Emeğe dayandığı için gazetelerde daha çok gazeteci istihdam
ediliyordu. Bugün gazetecilikte yaşanan bir başka sıkıntı da kurumların medya
ilişkilerini yürüten halkla ilişkiler şirketleri. Bu şirketler görüntüyü de
haberi de bürolara ulaştırıyor. Gazete yöneticilerinin işine geliyor. Ama
gerçek değil, size sunulan şekliyle haber yapılabiliyor. Bunun sektörde çalışan
gazeteci sayısını azaltması bir yana, meslek etiği açısından çok ciddi
tartışılması gereken bir durum olduğunu düşünüyorum.Basın üzerindeki baskılar
benim gazetecilik yaptığım 12 eylül sonrası bir iki yıl hariç hiçbir dönemde
bugünkü kadar olmadı.
Gazetecilik mesleğinin çalışma
alanları ve koşulları hakında bilgi
verebilir misiniz?
Gazetecilik
mesleğinin çalışma alanları gazeteler, televizyonlar, internet heberciliği,
çeşitli kurumların basın danışmanlığı, son dönemlerde halkla ilişkiler şirketleri
diye sınırlanabilir. Her alanın kendine göre sıkıntıları ve iyi yanları var.
Ülkemizin ekonomik koşularını da
dikkate alarak gazetecilik mesleğinin yerini ve önemini değerlendirebilir
misiniz?
Şu
anda gazetecilikte emeğin rolü ikinci plana düşmüş durumda. Gazeteler reklam ve
kar için her şeyi yapıyor. 1980 öncesinde gazetelerde kullanılan haberlerde
özel şirketlerin ismi ve amblemi görünen fotoğraflara yer verilmezdi. Hatta sık
sık foto muhabirlerine “sen bu şirketten para mı aldın” eleştirileri yapılırdı.
Sayfa sorumluları bu tür fotoğrafları çıkarırlardı. Şimdi neredeyse reklam
taşımayan fotoğraf kullanılmaz oldu. “reklam haberi” gibi bir kavramla karşı
karşıyayız. Gazeteye reklam veren firmanın haberleri büyütülür oldu. Bu
mesleğin de kirlenmesine yol açtı.Bu çerçevede mesleğe olan güven de tartışılır
oldu. Bütün bunlarda ekonomide izlenen politikaların ve ona uygun gazete
çıkarmanın payı var. Gazetecinin önemi azalırken, reklam haberciliğinin önemi
arttı. Bu siyasi reklamlar için de şirket reklamları için de geçerli. Bu da
mesleğin toplumdaki yerini ve önemini azalttı.
Gazetecilik mesleğinde başarılı
olmanın anahtarı nedir?
Okumak,
görmek, çalışmak. Gazeteci için her yer haber alanıdır. Çöpten çöp toplayan
insanlar, tarlada çalışan çiftçiler, fabrikada üreten işçiler haber konusudur.
Belediye otobüsündeki yolcular, sokakta yürüyenler, okula giden çocuk …
kısacası insan, doğa her şey haberin konusudur. Gazeteci her konuda kendini
geliştirmeli, uzmanlaştığı alanda o alandaki en yetkili kişi kadar bilgiye
sahip olmalıdır. Gerçekten alanının uzmanı olmalıdır.
Gazetecilik yapmak isteyen genç
gazeteci adaylarına önerileriniz nelerdir?
Genç
gazeteciler önce gazete okumalıdır. Gazeteye bakmamalı, okumalı ve anlamalıdır.
Dünya ve Türkiye ile ilgilenmelidir. İyi bir gözlemci olmalıdır. Günün 24
saatinde çevresinde olup bitenlerle ilgilenmelidir. Kendilerini geliştirmek
için çaba göstermeli, mutlaka dil öğrenmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.