Tülin AYRANCI
Muharrem Ersoy, Gazi Üniversitesi’nde Diş
Hekimliği Fakültesi ve İletişim Fakültesi ortak yemekhanesinde aşçı olarak
görev yapıyor. 1957 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesinde dünyaya gelen Ersoy, öğrencilere lezzetli yemekler yapabilmek için yıllardır emek veriyor.
Öncelikle aşçı olmaya nasıl karar verdiniz?
Ben bu işe 35
yaşımda başladım. Tabi daha önceden deneyimlerim vardı. En azından evde
hanımıma yardım ediyordum ve hanım evde olmadığında ailesinin yanına gittiğinde
çocuklara ben yemek yapıyordum ve çok da beğeniyorlardı. Hatta hanımım
yemeklerimi çok beğenirdi, “Benden daha güzel yapıyorsun” derdi ve gülüşürdük. Ama
fırsatını bulduğum her anda evde yine yemek yaparım.
Bu işin
eğitimini mi aldınız yoksa çekirdekten mi yetiştiniz?
Ben ilkokul mezunuyum o zamanki şartlarda okumak zordu tabi, ben de daha fazla okuyamadım. Gazi Üniversitesi’ne girdiğim ilk zamanlarda mutfakta aşçılara yardım ederdim, bulaşıkları yıkardım, malzemeleri temizlerdim, zaten zamanla onların eline bakarak onları takip ederek öğrenmeye başladım. Doğrusu merakım da vardı, bu merakımı ustalarımdan da yardım alarak geliştirdim ve bugün burada öğrencilerimize hizmet veriyorum.
Ben ilkokul mezunuyum o zamanki şartlarda okumak zordu tabi, ben de daha fazla okuyamadım. Gazi Üniversitesi’ne girdiğim ilk zamanlarda mutfakta aşçılara yardım ederdim, bulaşıkları yıkardım, malzemeleri temizlerdim, zaten zamanla onların eline bakarak onları takip ederek öğrenmeye başladım. Doğrusu merakım da vardı, bu merakımı ustalarımdan da yardım alarak geliştirdim ve bugün burada öğrencilerimize hizmet veriyorum.
Gazi Üniversitesi’nde kaç yıldır görev
yapıyorsunuz?
1993 yılının ekim
ayında Gazi üniversitesi Diş Hekimliği ve İletişim Fakültesi yemekhanesine
geldim ve o zamandan beri yerimi hiç değiştirmedim. Yaklaşık 20 yıldır aynı
fakültede hizmet vermekteyim. Bulunduğum yerden ve öğrencilerimizden çok
memnunum, onlara hizmet vermek beni mutlu ediyor. Özellikle kendim okuyamadığım
için ve bir üniversitede çalışıp onların karnını doyurmak ve daha sonra onların
derslerine gidip ders çalıştıklarını görmek beni mutlu ediyor.
Öğrencilerin yemekler hakkındaki düşünceleri
ne yönde oluyor, beğeniyorlar mı?
Çok beğeniyorlar,
hatta ilk tabaklarını bitirip ikinci bir tabak daha yemek istiyorlar, ama maalesef
diğer öğrencilere yetersiz olur diye veremiyoruz. Yani herhangi bir şikayet
almıyoruz ve öğrencilerimiz yemeklerimizi beğenerek yiyorlar. Zaten herkesin
beğenisine göre yemek çıktığını düşünüyorum, özellikle et ve salata, bunları
birçok kişi beğenerek yer ve bizde de bolca bunlar çıkıyor.
Yemekhanede günlük menüler kimler tarafından
belirleniyor?
Merkez kampüsteki
MEDİKO tarafından belirleniyor. Listeler 15 günlük olarak diyetisyenler
tarafından bizlere gönderiliyor ve biz de ona göre günlük olarak yemeklerimizi
yapıyoruz. Tüm malzemeler de yine oradan geliyor, sayılı bir şekilde unumuzu, yağımızı,
şekerimizi yani gerekli olan malzemeleri MEDİKO gönderiyor.
Belirlenen günlük menülerin sağlıklı olduğunu
düşünüyormusunuz?
Tabi bence sağlıklı,
çünkü menüler zaten diyetisyenler tarafından hazırlanıyor ve onlar da bu işin
eğitimini aldıkları için kesinlikle sağlıklı, zaten listelerde bizlerin kaç
gram yağ, un, şeker, pirinç vs. şeyler koyacağımız da diyetisyenler tarafından
sağlık kurallarına göre kalori oranları belirlenip gönderiliyor.
Yapılan yemekler yeterli oluyor mu?
Öğrenci sayısına göre yapıldığı için yeterli olmama gibi
bir durum olmuyor. Biz öğrenci sayılarını MEDİKO’ya gönderiyoruz ve onlar da bu
sayılara göre bizlere malzeme gönderiyorlar. Bu yüzden yemeklerimiz yeterli
oluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.