Züleyha KOÇ
Sosyal medya
kullanımının oldukça yaygınlaştığı günümüzde insanların medya ile tanışması çok
küçük yaşlarda başlıyor. Daha 2-3 yaşlarında televizyon ile tanışan çocuklar
zamanla internet ile de tanışıyor ve medyayı aktif olarak kullanmaya başlıyor.
Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal İnal
çocukların sosyal medya ile tanışma sürecini ve onlar üzerindeki etkilerini
değerlendirdi. İnal, sosyal medyadaki yalnızlığa dikkat çekerken medya
okuryazarlığının önemini vurguladı.
Sosyal medyanın günümüzdeki etkisi yadsınamaz konumda. İnsanları
sosyalleştirdiği ve yalnızlaştırdığı gibi farklı görüşlerin olduğu toplumumuzda
medya, her geçen gün etkisini artırarak kullanım alanlarını genişletmeye devam
ediyor. Doç. Dr. Kemal İnal ile çocukların üzerindeki etkileri açısından sosyal
medyayı değerlendirdik.
Çocukların daha ilkokul sıralarında, 2-3 yaşlarında TV ile, ilkokula
başlayınca da internet ve sosyal medya ile tanıştığını ifade eden Kemal İnal,
“Facebook hesabı olan, blogu bulunan çok çocuk var. Medya ile tanışmadan
ziyade, içine dalıyorlar. Bayağı sosyal medyayı kullanabiliyorlar.
Sosyallikleri büyük ölçüde buradan gerçekleşiyor.” dedi.
İnal, çocukların farklı yaşlarda sosyal medyayı hangi amaçlarla
kullandığını ise şöyle anlattı:
“İlkokul ve ortaokul çocukları genelde sosyal medyayı merak
ettikleri şeyleri, müzik klibi, video klip, karikatür, resim ve fotoğraf, mesaj
vs. izlemek için kullanıyorlar.”
Çocukların sosyal medya konusunda etkilendikleri ilk kaynağın
arkadaş-akran çevresi olduğu belirten İnal, özellikle yakın çevrenin, anne-baba
ve kardeşlerin de yönlendirmede etkili olabildiğinin altını çizdi.
İnal, sosyal medyanın çocuklar üzerindeki olumlu veya olumsuz
etkilerini şöyle değerlendirdi:
“Hayatı sosyal medya üzerinden görüp değerlendirmeleri, büyük
bir olumsuzluk. Gerçek sosyalleşmenin yerini alabiliyor sosyal medya. Aslında
böylesi bir medyaya sosyal demek yanlış. Sosyal medyada alabildiğine bireysel
ve yalnızsınız. Paylaşım genelde sahte içerikli. Sosyal medya, daha çok “kim ne
yapıyor?” minvalinde sürüyor. Herkeste herkesin özeline ilişkin bir merak var.
Sosyal medya çocuğu ve genci bir örnek kitle toplumu içinde homojenleştiriyor.
Farklılıklar benzerlikler içinde eridiği için bireyi tekil kılıyor. Ama bu
tekillik de sahte. Sosyal medya, alabildiğine iletişim, yazma ve sosyal özürlü
bireyler yaratmada büyük bir katkı sunuyor.”
Kemal İnal, çocuğun sosyal medya ile tanışma sürecinde nasıl
yönlendirilmesi gerektiğini ise şöyle anlattı:
“Çocuğun sosyal medyayı kullanmasını engellemek yanlış. Olabildiğince
çocukları doğru yerde, zamanda ve mekânda olmaları için bilinçlendirmek lazım.
Onlara elbette işe yarar medya okuryazarlığı eğitimi vermek gerekiyor. Medya
bir araç. Mesele, onu düzgün ve akıllı kullanabilmekte. Bu saatten sonra çocuğu
sosyal medyadan uzaklaştıramazsınız. Yapılacak en iyi şey, onları sosyal medya
konusunda sürekli bilgilendirmek. O yüzden medya okuryazarlığı eğitimi okul
öncesinden başlamalı.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.