Gazi Üniversitesi
Merkez Kütüphanesi her gün 24 saat hizmet veriyor. Gazi Üniversitesi Kütüphane
ve Dokümantasyon Daire Başkanı Tünsel Canatalı bilgiye ulaşımı
kolaylaştırdıklarını belirterek, okuyucu sayısını neredeyse iki katına
çıkardıklarını söylüyor.
Muhammet Emin İĞDE
Gazi Merkez
Kütüphanesi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kütüphanemiz 1982 yılında
üniversitenin eğitim öğretim çalışmalarını desteklemek amacıyla kurulmuş. 1982
yılından 2004 yılına kadar İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi’nin bahçesindeki
2 bin metre karelik binada hizmet vermiş. 2004 yılından itibaren de Rektörlük
kampusu içerisindeki 11 bin metre karelik binada hizmet vermeye devam ediyor.
Gazi Merkez
Kütüphanesi bir yıldır 7/24 açık olarak hizmet veriyor. Bu konuda yaptığınız
çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
7/24 hizmete tüm birimler
olarak 2013 yılının sonunda başladık. Zaten uzun süredir 7/24 okuma salonumuz
hizmet veriyordu. Geçen sene ise bu hizmete tüm birimlerimizi de dahil ettik.
Bu kapsamda üç vardiya olarak çalışıyoruz. Biz 17.30 da bırakıyoruz. 17.30’ta
görevi devralan ekip gece 01.00’de bırakıyor. Gece 01.00 ekibi de sabah 09.00’da
işlerini sonlandırıyorlar. Çalışanlarımız servislerle evlerine bırakılıyor. Biz
öncelikle bu alt yapıyı hazırladık. Bu alt yapının hazırlanmasından sonra
yönetime bir rapor sunduk. Yönetimde bize destek verdi. Böylelikle 7/24 hizmete
başladık. 7/24 bilgiye ulaşımı kolaylaştırdığımıza inanıyorum. Biz yoğun
kullanılan bir kütüphaneyiz şu anda okuyucu sayımız yılın sonu itibariyle 2
milyona erişti. 7/24 hizmete geçmemizle okuyucu sayımız nerdeyse ikiye
katlandı. Kütüphanemiz 7/24 hizmete geçmesiyle birlikte öğrencilerimizin yirmi
dört saat boyunca yeme içme ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yeme-içme makineleri
alındı. Öğrencilerimiz bütün gün burada olacaksa ya da gece ders çalışmak için
buradaysa yeme içme ihtiyaçlarını da bu makinelerden karşılayabilecek. Bunun
dışında girişte küçük bir kafe açtık. Ayrıca dış kullanıcılarla ilgili bir
sınırlama getirdik. Kendi okuyucularımızdan gelen şikâyetler nedeniyle
sınırlama getirdik. Zaten çok yoğun kullanılan bir kütüphane olduğumuz için bu
alan bize de yetmiyor. Öğrencilerimiz çalışacak alan bulmakta zorluk çekiyor.
Bu yüzden dış kullanıcılara sınırlama getirdik. Şimdi biraz daha iyi ancak yinede
yeterli olmuyor.
Sizce Kütüphaneler
yalnızca ders çalışma alanları mıdır?
Kütüphaneleri sadece ders
çalışma alanı olarak görmemek lazım Bence kütüphaneler yalnızca ders çalışma
alanları değildir. Aslında fakültelerin kendi ders çalışma alanları oluşturulsa
daha iyi olur. Çünkü kütüphaneler ders çalışma alanlarından daha çok
kaynakların kullanıldığı araştırma merkezleridir. Ama sınav döneminde daha
kalabalık olduğumuzu da kabul etmemiz lazım.
Geçen sene başlatmış
olduğunuz sinema salonu uygulaması hakkında bilgi verebilir misiniz?
Rektör Bey’in talimatı
üzerine konferans salonumuzu aynı zamanda sinema salonu olarak kullanıma açtık.
Öğrencilerimizle film izleme etkinliği gerçekleştiriyoruz. Sahip olduğumuz
DVD’leri bu alanda kullanıma açmış oluyoruz. Konferans salonumuzu haftada belirlediğimiz
üç gün film izlemek amacıyla kullanıma sunuyoruz. Kütüphanenin girişine
yerleştirdiğimiz elektronik pano ile filmlerin duyurusunu yapıyoruz. Sahip
olduğumuz DVD’lere öğrencilerimiz online olarak ulaşabiliyorlar. Ancak sinema
salonu havasında izlenen filmin tadını vermiyor. Sinema havasını oluşturmaya
çalıştığımız konferans salonumuzda öğrenciler bir araya geliyor ve bu sayede
sosyal bir etkinlik gerçekleştirmiş oluyorlar.
İleriye dönük
projelerinizden bahseder misiniz?
RFID radyo
frekanslarıyla kitap takibi ve veri yönetimi sistemi bu sistemin birçok açıdan
faydası var. Mesela sayım yapmayı kolaylaştırıyor. Normalde sayım yapmamız için
kütüphanenin kapatılması gerekiyor. Bu da böyle yoğun bir kütüphane için pek
mümkün olmuyor. Ayrıca üniversite kütüphanesini kapatmak, bilgiye erişimi kısa
süreliğine de olsa engellemektir. O yüzden çok sağlıklı sayımlarda yapılamıyor.
Oysa RFID sistemine geçtiğimizde sistem ödünç verileni ve ödünç alınanı takip
ederek sayımları gerçekleştirebiliyor. O zaman da sayımlar daha sağlıklı
oluyor. Biz şu anda bütün yerleştirmeyi insan gücüyle yapıyoruz. Bütün gün
koleksiyonu indir çıkar gerçekten büyük bir yük. Bunun içinde el terminallerine
geçmeyi istiyoruz. Bu sayede kitaplar daha kolay yerleştirilebilecek ve kitap
kayıplarının önüne geçilebilecek. Yanlış
yerleştirilen kitap kayıp kitaptır. Yine bu sistemle kitap kullanıcılarına
kitap bulunduğunda mesaj gönderiliyor. Kitap yerine gelmiştir diye. Bunlar
kütüphanecilik açısından önemli projeler umarım yapabiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.