3 Aralık 2014 Çarşamba

Ankara’da 7/24 Açık Kütüphane



 Gazi Üniversitesi Merkez Kütüphanesi her gün 24 saat hizmet veriyor. Gazi Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Tünsel Canatalı bilgiye ulaşımı kolaylaştırdıklarını belirterek, okuyucu sayısını neredeyse iki katına çıkardıklarını söylüyor.

 
Muhammet Emin İĞDE


Gazi Merkez Kütüphanesi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kütüphanemiz 1982 yılında üniversitenin eğitim öğretim çalışmalarını desteklemek amacıyla kurulmuş. 1982 yılından 2004 yılına kadar İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi’nin bahçesindeki 2 bin metre karelik binada hizmet vermiş. 2004 yılından itibaren de Rektörlük kampusu içerisindeki 11 bin metre karelik binada hizmet vermeye devam ediyor.

 Gazi Merkez Kütüphanesi bir yıldır 7/24 açık olarak hizmet veriyor. Bu konuda yaptığınız çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
7/24 hizmete tüm birimler olarak 2013 yılının sonunda başladık. Zaten uzun süredir 7/24 okuma salonumuz hizmet veriyordu. Geçen sene ise bu hizmete tüm birimlerimizi de dahil ettik. Bu kapsamda üç vardiya olarak çalışıyoruz. Biz 17.30 da bırakıyoruz. 17.30’ta görevi devralan ekip gece 01.00’de bırakıyor. Gece 01.00 ekibi de sabah 09.00’da işlerini sonlandırıyorlar. Çalışanlarımız servislerle evlerine bırakılıyor. Biz öncelikle bu alt yapıyı hazırladık. Bu alt yapının hazırlanmasından sonra yönetime bir rapor sunduk. Yönetimde bize destek verdi. Böylelikle 7/24 hizmete başladık. 7/24 bilgiye ulaşımı kolaylaştırdığımıza inanıyorum. Biz yoğun kullanılan bir kütüphaneyiz şu anda okuyucu sayımız yılın sonu itibariyle 2 milyona erişti. 7/24 hizmete geçmemizle okuyucu sayımız nerdeyse ikiye katlandı. Kütüphanemiz 7/24 hizmete geçmesiyle birlikte öğrencilerimizin yirmi dört saat boyunca yeme içme ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yeme-içme makineleri alındı. Öğrencilerimiz bütün gün burada olacaksa ya da gece ders çalışmak için buradaysa yeme içme ihtiyaçlarını da bu makinelerden karşılayabilecek. Bunun dışında girişte küçük bir kafe açtık. Ayrıca dış kullanıcılarla ilgili bir sınırlama getirdik. Kendi okuyucularımızdan gelen şikâyetler nedeniyle sınırlama getirdik. Zaten çok yoğun kullanılan bir kütüphane olduğumuz için bu alan bize de yetmiyor. Öğrencilerimiz çalışacak alan bulmakta zorluk çekiyor. Bu yüzden dış kullanıcılara sınırlama getirdik. Şimdi biraz daha iyi ancak yinede yeterli olmuyor.

Sizce Kütüphaneler yalnızca ders çalışma alanları mıdır?
Kütüphaneleri sadece ders çalışma alanı olarak görmemek lazım Bence kütüphaneler yalnızca ders çalışma alanları değildir. Aslında fakültelerin kendi ders çalışma alanları oluşturulsa daha iyi olur. Çünkü kütüphaneler ders çalışma alanlarından daha çok kaynakların kullanıldığı araştırma merkezleridir. Ama sınav döneminde daha kalabalık olduğumuzu da kabul etmemiz lazım.

Geçen sene başlatmış olduğunuz sinema salonu uygulaması hakkında bilgi verebilir misiniz?
Rektör Bey’in talimatı üzerine konferans salonumuzu aynı zamanda sinema salonu olarak kullanıma açtık. Öğrencilerimizle film izleme etkinliği gerçekleştiriyoruz. Sahip olduğumuz DVD’leri bu alanda kullanıma açmış oluyoruz. Konferans salonumuzu haftada belirlediğimiz üç gün film izlemek amacıyla kullanıma sunuyoruz. Kütüphanenin girişine yerleştirdiğimiz elektronik pano ile filmlerin duyurusunu yapıyoruz. Sahip olduğumuz DVD’lere öğrencilerimiz online olarak ulaşabiliyorlar. Ancak sinema salonu havasında izlenen filmin tadını vermiyor. Sinema havasını oluşturmaya çalıştığımız konferans salonumuzda öğrenciler bir araya geliyor ve bu sayede sosyal bir etkinlik gerçekleştirmiş oluyorlar.

İleriye dönük projelerinizden bahseder misiniz?
RFID radyo frekanslarıyla kitap takibi ve veri yönetimi sistemi bu sistemin birçok açıdan faydası var. Mesela sayım yapmayı kolaylaştırıyor. Normalde sayım yapmamız için kütüphanenin kapatılması gerekiyor. Bu da böyle yoğun bir kütüphane için pek mümkün olmuyor. Ayrıca üniversite kütüphanesini kapatmak, bilgiye erişimi kısa süreliğine de olsa engellemektir. O yüzden çok sağlıklı sayımlarda yapılamıyor. Oysa RFID sistemine geçtiğimizde sistem ödünç verileni ve ödünç alınanı takip ederek sayımları gerçekleştirebiliyor. O zaman da sayımlar daha sağlıklı oluyor. Biz şu anda bütün yerleştirmeyi insan gücüyle yapıyoruz. Bütün gün koleksiyonu indir çıkar gerçekten büyük bir yük. Bunun içinde el terminallerine geçmeyi istiyoruz. Bu sayede kitaplar daha kolay yerleştirilebilecek ve kitap kayıplarının önüne geçilebilecek.  Yanlış yerleştirilen kitap kayıp kitaptır. Yine bu sistemle kitap kullanıcılarına kitap bulunduğunda mesaj gönderiliyor. Kitap yerine gelmiştir diye. Bunlar kütüphanecilik açısından önemli projeler umarım yapabiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.