22 Aralık 2015 Salı

Kılıç: Sahaflık bitmez fakat şekil değiştirir



Yıllardır sahaflıkla uğraşan Hakan Kılıç, günümüzde giderek azalan sahaflık kültürüyle ilgili sorularımızı yanıtladı.

Yağmur ÖZTÜRK
Sahaflığa başlama hikayenizden bahseder misiniz?
1990’ların başında Ankara Yüksel Caddesi’nde sahaflık yapan bir arkadaşıma yardım ediyordum. Daha sonra kendim de akşamları yere tezgah açarak kitap satmaya başladım. Belli bir yerim yoktu. Seyyar olarak değişik yerlerde açıyordum. Bu iş benim için bir tutku haline gelmeye başlayınca sahaflık yapmaya karar verdim.
İnsanlar hala eski kitaplara ilgi gösteriyor mu?
Gösteriyor, fakat eskisi gibi fazla değil. Bu da eğitimin endüstrileşmesinin bir sonucu olsa gerek. Sürekli yeni bir kitap çıkıyor ve insanlar daha çok onları almaya yöneldiği için eski kitaplar gereken değeri görmüyor. Aslında içerikte hiçbir değişim yok ama dediğim gibi endüstrileşme her sene yeni bir kitabı almaya itiyor insanları.
Bu alanda yaşanılan belirgin bir sıkıntı var mı?
Var tabi. En önemlisi ilginin azalması. İşyerini kapatan pek çok meslektaşım var. Her yeri endüstriyel kitapçılara dönüştürdüler.
Sizce sahaflık mesleğinin geleceği var mı?
Sahaflık devam eder fakat şekil değiştirebilir diye düşünüyorum. Birçok meslek aslında kaybolmadı, günümüz şartlarına evrildi. Sahaflığın da böyle olabileceğini düşünüyorum.
İşinizin inceliklerinden bahseder misiniz?
Öncelikle kitap konusunda bilgi sahibi olmak lazım. Sadece kitap üzerine muhabbet etmek için gelen müşteriler oluyor. Her alanda az da olsa söyleyecek bir şeylerinizin olması lazım. Kısacası alana hakim olmanız gerekiyor.
Eski kitapları nerelerden ve nasıl tedarik ediyorsunuz?
Kitap tedarik edebilmeniz için geniş bir çevreye ihtiyacınız var. Örneğin evlerden,  müşterilerden bulduğumuz oluyor. Hurdacılardan, itfaiye pazarından bile çıkabiliyor. Koleksiyonculardan, arşivlerden de kitap getiren var.
İnternet ve eserlere erişimin bu kadar kolay olması sahaflığı nasıl etkiliyor?
Ben bu duruma olumlu bakıyorum. İnternet hayatımızın her alanında var. Kitap niye olmasın? Tabi ki ‘’eski kitap kokusu’’ diye de bir gerçek var. Fakat olayları sadece içinde bulunduğumuz yerden görme alışkanlığını aşmamız gerekiyor. Artık internet erişimi olan köyler var fakat sahafı olan bir köy görmedim. İmkan olmayan yerlere kitap ulaştırmak için interneti gayet faydalı buluyorum. Fakat şehir hayatında yaşayan insanlar zaten yeterince asosyal olmaya zorlanırken bir de insanları kaynaştıran az sayıda hobiden birini yok etmesi üzücü bir durum.
Sahafların özel bir okur kitlesi var mı?
Evet kesinlikle var böyle bir kitle. Sadece bir kitap alıp çıkan da oluyor ama genelde devamlı müşterilerimiz var. Araştırırlar, sürekli arar, ilgilendiği alanla ilgili isteklerde bulunurlar. Biz de istenilen kitapları bulmaya çalışırız. Zaten sahaflıktaki çarkı çeviren de bu özel kitledir. Arz-talep dengesini sağlayan da onlar.
Başka bir seçeneğiniz olsa yine de sahaflığı seçer miydiniz?
Tabi ki. Seviyorum ve isteyerek yapıyorum. Benim için ayrı bir tutku. Bana çok şey kattığını düşünüyorum.
Geçiminizi sahaflıktan mı karşılıyorsunuz?
Sadece sahaflık yapsam aç kalırdım. Sahaflık ancak yan meslek olabilir. İşlettiğim bir mekan var. Gelir kaynağımın büyük kısmını buradan karşılıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.