7 Ocak 2014 Salı

Temizkan: “Yönetmen sinemanın her şeyidir.”

İbrahim Ozan YILMAZ

Yeşilçam’ın başarılı görüntü yönetmenlerinden Orhan Temizkan,  “Yönetmen sinemanın her şeyidir.” diyor. Sinemaya 1964 yılında başlayan Temizkan, stajyer muhabirlik yaparken bir anda sinemaya merak sardığını anlatıyor.


Bu mesleğe nasıl atıldınız sizi bu mesleğe iten koşullar neler oldu?
Mesleğe karar vererek atılmadım, tesadüfen bu mesleğe atıldım. Tesadüf durum ise şöyle gelişti. Yeni Gazete’de stajyer muhabirken bir anda sinemaya merak saldım ve sinemacı olmaya karar verdim. Karar verdikten yirmi dört saat sonra da sinema sektörüne adım atmış oldum.

Sizce yönetmen nedir?
Yani sinemanın hikâyesinden, kurgusundan neredeyse makinistliğine kadar her şeyini yapan kişidir. Şöyle örnek vereyim insanın beyni neyse sinemanın da beyni yönetmendir.

Günümüzde çekilen filmler ile geçmişte çekilen filmler arasında ne gibi farklılıklar vardır?
Çok fark var, biz yaratıcı olmak zorundaydık, şimdi ise teknoloji çok ileride. Sinema artık televizyondan yararlanır hale geldi. Şimdiki dönemde her şey elinizin altında, parayı bastırdığınız zaman her şeyi yapabilirsiniz. Bizim zamanımızda yokluk olduğu için bu işler daha zordu ve uğraştırıcıydı.

Görüntü yönetmeni olmasaydınız aklınızda başka işler var mıydı neler yapabilirdiniz?
Ben zaten ilk başta gazeteciydim. Gazetecilikten sinemaya geçtim. Sinema merakımı çekti ve bu yöne doğru kayıp sinema sektörüne soyundum. Sinemacı olmak istiyorum veya sinemacı olacağım diye bir durum söz konusu değil. Sinemacılık, Allah vergisi bir iştir. Sinemacı olmak yetenek işidir. Sinemacı olmanın diğer faktörleri ise çok okumak, çok gözlemci olmak ve yapacağın filmi ilk başta çok irdelemektir.

Siz hep kamera arkasındaydınız peki hiç kamera önüne çıkmayı düşündünüz mü?
Hiçbir zaman öyle düşüncem olmadı. Kamera arkası hep bana sıcak gelmiştir. Kamera önüne çıkmak için birçok teklif geldi, fakat ben kamera arkasında kaldım, hiç o taraklarda bezim yoktur.

Görüntü yönetmenliği yaparken sizi en çok zorlayan aktör veya aktrist kimdir?
Böyle bir durum söz konusu değildir. Biz kişinin ünlü veya ünsüz olduğuna bakmayız. Amacımız biz onları nasıl yoğurur, nasıl pişirir, nasıl ortaya çıkartırız. Bizim amacımız bunlardır. Zaman zaman kaprisli kişiler tabi ki de vardır fakat bunları da piyasa, zamanla siler.

Bu mesleği yapmak için sizce altın kural nedir?
Özveri, sağlam bir bünye, gözlem yeteneği, okuma merakı yani bir hikayeyi okuyacaksın ve o hikayeyi kendince yorumlayacaksın. Nasıl biri? Hangi oyuncu ne tip oyun oynar? Bunları kurgulaması lazımdır. Çekilecek filmin atmosferine göre çekim yapılmalıdır, yani oyunu kurallarına göre oynayacaksın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.