11 Ocak 2013 Cuma

Gazeteciliğin vazgeçilmezi: Polis-Adliye


Bünyamin GÜLER

Usta gazetecilerin tozunu toprağını yuttuğu bir alan olan polis-adliye muhabirliği kimilerini ekmeğinden etse de kimilerine de yazdığı haberlerle dünya gündemini değiştirme fırsatı sundu. Kimi gazeteciler bazı oyunları bozduğu için kara toprakta, kimileri ekmek yediği yere ihanetten dört duvar arasında, kimileri ise canı pahasına memleketini savundu ve olması gereken yerde. Hepsinin ortak noktası: polis-adliye muhabirliği.
Polis-adliye muhabirliğini Star gazeteci muhabiri Mustafa Türk ile konuştuk.  



Polis-adliye muhabirliğine nasıl başladınız?

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunuyum. Star gazetesinde üç sene önce polis adliye muhabiri olarak işe başladım. Bu mesleğe ilk başladığım yıllar iş bilmemezlikten çok zorluk çektim. Daha sonraları ise çevre edinerek ve işin püf noktalarını öğrenerek iyi bir muhabir oldum. Mesleğe dördüncü sınıfta okul bitmeden başlayarak okul bittiğinde işimi garantilemiş oldum. 

Öncelikle şunu öğrenmek istiyorum, neden gazetecilik, gerçekten gazetecilik yapmak istiyor muydunuz?

Ailemin ekonomik durumu iyi olduğu için alternatiflerim vardı. Fakat bu mesleği sevmem ve aşkla bağlandığım gerekçesiyle seçtim ve bu mesleği seçtiğim için ekonomik zorluklar çektim ama hepsinin üstesinden geldim. İlk zamanlar parasız olarak çalıştım. Şimdi ise aileme fazlasıyla bakacak kadar kazanıyorum. Mesleği tercih etmemin en önemli nedenlerinden biri de yanlış yazılan haberler bu mesleği yapmam için beni zorladı diyebilirim. Okulun ilk zamanlarında ise hiç bir şekilde gazetecilik yapmayı düşünmüyordum.

Polis-adliye özel bir beceri gerektiriyor mu sizce, gazeteciliğe başlamadan önce neler göz önünde bulundurulmalıdır?

Özel beceri çok fazla gerekli değil. Çünkü gazetecilik haber yazma kurallarını öğrendikten sonra edindiğin çevrenin genişliğiyle ilgili olan bir durum. Gazetecilik yapmak isteyen insanlar ilk olarak sıkıntı çekeceklerini bilmeliler, işi öğrendikten sonra rahat edeceklerini de unutmamalılar.

Polis-adliye muhabirliği meslekte atılacak ilk adım olarak görülür, buna katılıyor musunuz?

Evet, bu doğru bir tabir, çünkü gazetelere başlayan ilk stajyerleri de polis adliyeye göndererek işi öğrenmeleri istenir. Polis adliye alanında haber yazabilen bir insan diğer alanlarda rahatlıkla haber yazabilmektedir. Gazete haber müdürleri bu yüzden ilk yetişecek olanları bu alana verirler.

Polis-adliye muhabirliğinde genellikle hangi olayları takip ediyorsunuz, haber kaynağına ulaşmak kolay oluyor mu?

Aslında hangi olayları takip edeceğimiz kendini zaten belli ediyor, yani belirleyen biz değiliz. Aklın yolu haberin de dili birdir. İnsanların merak ettiği her şey bizim görev alanımıza giriyor. Ama özetle savcıların yürüttüğü soruşturmalar, mahkemedeki önemli davalar ve polisin yaptığı operasyonlar diyebiliriz. Haber kaynağına ulaşmak benim için sıkıntı olmuyor, çünkü haber kaynaklarımla hemen hemen her gün görüşmeye çalışıyorum. Gerektiğinde telefonla veya makamına giderek yüz yüze rahatlıkla görüşebiliyorum. Haber kaynaklarıyla samimiyet çok önemlidir. Ailenize vermediğiniz değeri gerektiğinde onlara vereceksiniz. Tabi daha sonraları bunun karşılığını fazlasıyla alıyorsunuz.

Bu alanda ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz?

En büyük zorluk haberi aldıktan sonra yalanlama geçilebiliyor. Haberin doğru olduğunu önemli kaynaklardan teyit ederek haberi doğrulatmak gerekebiliyor. Bazen haberin doğru olduğunu biliyorsunuz. Fakat haber kaynağının sıkıntıya girmemesi için o haberi yazamıyorsunuz. Bu da gazetecinin haber zorluklarından sadece bir tanesi, ama mesleği sevdikten sonra bunlar bile hoş geliyor insana.

Unutamadığınız bir anınız var mı?

Adliyede bir haber yazmıştım, ertesi günü gazetede bu haber manşet oldu. Haberin kaynağına da güvendiğim için doğru olduğunu adım gibi biliyordum. Fakat o habere Ankara Başsavcılığı yalanlama geçti. Yalanlama geçince bu durumu Anadolu Ajansı da yazmak zorunda kaldı. Haber yüzünden üç gün canım çok sıkıldı. Üç gün sonra ise başsavcılık tekrar açıklama yaparak haberi doğruladı. Bu da benim güvenirliğimi arttırdı. Çünkü bu saatten sonra yanlış haber yazsam da insanlar, “Mustafa yazıyorsa doğrudur. Nasıl olsa Başsavcılık üç güne kalmaz haberi doğrulamak zorunda kalır.” deyip geçiyorlar.

Gazeteciliğe yeni başlayacaklar için ne gibi önerileriniz olabilir, nasıl daha hazırlıklı olunmalıdır? 

Birincisi mutlaka ve mutlaka bir yabancı dil, bu her zaman bir artıdır. İkincisi arkadaşlar okul sürecinde staj yaparak işi öğrenmeliler, eğer bu mesleği yapamayacaklarsa en azından okul bitmeden bu duruma karar vermiş olsunlar. Benim en önemli tavsiyem okulda hocalarla konuşarak piyasaya yani  çalışma alanına çıksınlar. Okul ve diploma gazetecilik piyasasında ikinci planda kalıyor. Okul döneminde kafalarını netleştirmeli ve yapabilecekleri mesleğe göre kendilerini hayata hazırlamalılar.

Polis-adliye muhabirliği bir değişim yaşayacak mı sizce?

Kesinlikle değişim yaşayacak. Benim gazeteciğe başladığım zamandan beri çok değişiklikler oldu. Bundan sonra da tabi ki olacaktır. Teknolojinin gelişmesi her mesleği etkilediği gibi bu mesleği de etkiliyor. Ayrıca yeni yasaların hazırlanması ve bazı kurumların yapısında yapılan düzenlemeler nasıl ki hepsi birer değişim ise, polis-adliyenin de bundan etkilenmemesi mümkün değildir. Toplumsal olaylar ve insanoğlu olduğu sürece polis-adliye muhabirliği de olacak ve önemi kat ve kat artacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.