26 Ocak 2012 Perşembe

Tekstilde de nanoteknoloji

Nanoteknoloji pek çok alanda olduğu gibi tekstil sektöründe de kullanılıyor. Böylece kendi kendini temizleyen, ütü istemeyen, yıpranmayan, yanmayan, rengi atmayan, su tutmayan kumaşlar üretiliyor.
Hülya EKER
Geleceğin teknolojisi olarak adlandırılan nanoteknoloji Türkiye’de de kullanılıyor. Solmaya, kirlenmeye dirençli, kendi kendini temizleyen nanoteknojiye sahip akıllı boyalar,  koku filtreli hijyen uygulaması ile nanoteknoloji ürünü buzdolapları, kolay ütülenen leke tutmayan akıllı kumaşlar yanında,  evlerde elektriğimizi kendimizin üretebileceği bir aletin prototipi de üretiliyor.
                     ODTÜ Nano Bio Teknoloji Uzmanı Kıvanç Bilecen ve Ceren Berkman 

Yunanca “cüce” anlamındaki  nanos’ tan gelen “nano” sözcüğü herhangi bir fiziksel büyüklüğün bir milyarda biri anlamına geliyor. Türkiye’de Anadolu Üniversitesi-İleri Teknolojiler Araştırma Birimi, Bilkent Ulusal Nanoteknoloji Merkezi, Gebze Yüksek Teknoloji Enstütisi-Nanoteknoloji Merkezi ve ODTÜ Bionanoteknoloji Merkezi’nde nanoteknolojik araştırmalar yapılıyor.
Nanoteknoloji pek çok alanda olduğu gibi tekstil sektöründe de kullanılıyor. Lifli yapısı nedeniyle tekstil yüzeyleri oldukça geniş yüzey alanına sahip. Tekstil ürünlerinin nano boyutlarda maddeler içeren çok ince bir film ile kaplanması sonucu kendi kendini temizleme özelliğine sahip yüzeyler elde ediliyor. Kendi kendini temizleyen tekstiller fikri, suyu ve kiri iterek kendi kendini temizleme özelliği ile bilinen nilüfer (lotus) bitkisinden esinlenerek geliştirilmiş.
Tekstil yüzeylerinde uygulanan kaplama işlemlerinin çoğunda görülen düşük yıkama ve kullanım dayanımı dezavantajı  nanoteknoloji ile iyileştirilebiliyor ve nanoteknolojinin tekstil endüstrisinde kullanılma eğilimi giderek artıyor.
Tekstilde nanoteknoloji uygulamaları, nanotekstiller olarak adlandırılıyor. Nanoteknoloji ile tekstil malzemelerine birçok orijinal özellikler kazandırılıyor. Bu özelliklerin geleneksel yöntemlerle kazandırılan özelliklere göre daha uzun ömürlü ve daha verimli olduğu saptanmış. Böylece kendi kendini temizleyen, yıpranmayan, yanmayan, daha az katkılı, antimikrobik, UV emici, rengini koruyan ve su tutmayan kumaşlar üretiliyor.
ODTÜ Nano Bio Teknoloji uzmanı Kıvanç Bilecen ve Ceren Berkman ile nanoteknoloji hakkında konuştuk. Bilecen ve Berkman  nanoteknolojinin çok geniş bir kavram olduğundan söz ettiler. Bilecen,  araba teknolojisinin nasıl birçok çeşidi varsa, nanoteknolojinin de birçok alanın olduğunu belirtti. Bilecen, ”Temelde nanoteknoloji kimya ile alakalıdır. Özellikle malzemelerin yapısı değiştirilerek yapılır” dedi.
“Nanoteknolojik cihazlar üretmek gerekir”
Nanotenolojinin Tekstilde Kullanılmasının amaçlarından bahseden Bilecen,  şunları söyledi:
“Çevrenin korunmasına katkı sağlamak, enerjiden ve zamandan tasarruf etmek, Kaliteyi arttırmak ve kıyafetlere daha fazla işlev kazandırmak gibi olumlu etkileri nedeniyle nanoteknoloji  araştırmacıların ve sanayicilerin, son yıllarda üzerinde çalıştığı bir konu. Ayrıca yıkama, kuru temizleme,  kurutma gibi işlemler ve bu işlemler sırasında ortaya çıkan su ve kimyasal madde tüketimini önemli ölçüde azaltır.”
“Nanoteknolojiyi 1997’ye kadar dayandırabiliz.” diyen Berkman, “Geleceğin teknolojisi nanoteknoloji olarak görülüyor” dedi.
Nanoteknoji’nin Türkiye’de birkaç yıllık bir geçmişe sahip olduğunu söyleyen Berkman, şöyle konuştu:
“Belli başlı tanındık markalar nanoteknoloji uygulamasından yararlanmaktalar. Örneğin, solmaya, kirlenmeye dirençli, kendi kendini temizleyen nanoteknojiye sahip akıllı boyalar,  koku filtreli hijyen uygulaması ile nanoteknoloji ürünü buzdolapları, kolay ütülenen leke tutmayan akıllı kumaşlar ve evlerde elektriğimizi kendimizin üretebileceği bir aletin prototipi üretiliyor ama araştırma yapabilmek için ve ürünlerin çeşitlendirilmesi için önce nanoteknolojik cihazlar üretmek gerekir.”
Türkiye’de henüz bu tür üretimi sağlayacak yeterli cihaz olmadığını söyleyen Berkman, bu nedenle nanoteknolojinin gelişmesinin zaman alacağını söyledi.
“Nano parçacıklar karaciğeri tahrip ediyor”
Bilecen ve Berkman, bir teknolojinin zararlarının bilinebilmesi için en az  yüz yıl kullanılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştular:
“Nanoteknoloji günümüzde çok yeni, kullanım alanları bile daha tam olarak kavranamamışken zararları hakkında kesin hüküm söylemek çok güçtür. Fakat tahmin edilen zararlarını sıralayacak olursak, en büyük risklerinin insan sağlığı ve askeri alanda olması bekleniyor. Fareler üzerinde yapılan çalışmalarda solunum yoluyla alınan nano parçacıkların karaciğerde ağır tahribatlar yaptığı ve nano-zerreler mikroskobik boyutlarda oldukları için; deriden vücuda, oradan karaciğer ve sindirim sistemine kolayca ulaşabilir yapıda olduğu araştırmalarla saptamıştır.’’ 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.