27 Ocak 2012 Cuma

UNUTULAN ŞEHİR "VAN"

Dilber AKGÜÇ
Hafızalardan çabuk silinen şehirsin sen Van. Eskiden birçok turisti kendisine hayran bırakan,cezbeden ve yine birçok turisti ağırlayan Van; artık ilgi çekmiyor, aksine korkutuyor.
Kısa süre önce art arda meydana gelen depremlerden sonra Van yerle bir. Eski görüntüsünden eser kalmayan Van, şu an kimsesiz. Depremden sonra hem Türkiye'nin hem de dünyanın gündemine oturan Van şehrini, şimdilerde hatırlayanımız var mıdır?
Bu depremle sızlayan vicdanlarını susturmak için yardım eli uzatanlar; neredesiniz,  şimdi niye yoksunuz? Hani bu acı hepimizin ortak acısıydı. Hani tüm ülke bir olup,  yardım eli uzatacaktık?  Sözde her taraftan yardım yağan şehre, yeterince sahip çıktık mı? Çoğumuzun yardım dilekleri sadece sözde kalırken, bazıları da samimi davranarak yardım etti. Ancak giden yardımlar yerine ulaşmadı nedense. Giden yardımlar, şehir dışında bir depoda günlerce bekletildi. Çevre ülkelerden hızla gelen yardım teklifleri aynı hızla reddedildi. Giden yardımların bekletilmesi ve ülkelerden gelen yardım tekliflerinin reddedilmesinin önemli bir gerekçesi varmış:  Ülke olarak potansiyelimizi görmemiz gerekiyormuş. Buna inanan birileri var mı bilemiyorum… Varın bunu siz hesap edin artık.
Yüzlerce insanımızın öldüğü Van depreminden sonra "bu ortak acımız" dediğimiz şehri, ne yazık ki hepimiz unuttuk. Sızlayan vicdanlarımız nerede, yoksa sustular mı?
Bu olayı kirli siyasetlerine alet eden siyasetçiler, nutuk atmasını biliyordunuz? Şimdi niye atmıyorsunuz nutuklarınızı, unuttunuz mu, yoksa çok mu yoğunsunuz? Hani her şey kontrol altındaydı? Kışın ortasında gönderdiğiniz naylon çadırların su geçirmesi mi kontrol altında? O naylon çadırlarda çıkan yangınlarda ölen çocuklar mı (ölen çocuk sayısı 8) kontrol altında? Yoksa açlık ve yokluktan haykıran depremzedeler mi kontrol altında? Hiçbir şeyin kontrol altında olduğu falan yok. Kontrol altında olan sizin kendi vicdanlarınız.
Hepimiz, ortada olan ancak görmek istemediğimiz gerçeklere gözümüzü kapatmışız. O çığlıkları duymamak için kulaklarımızı sıkıca kapatmışız. Biz bu kadar duyarsızlaştık mı diye soruyorum kendi kendime. Evet maalesef biz bu kadar duyarsızlaştık: Toplum olarak duyarsızlaştık, ülke olarak duyarsızlaştık… Ve en acısı da "insanlık" olarak duyarsızlaştık.
Hepimizin çığlığını duymak istemediğimiz Van orada… Kimsesiz ve yalnız… Van bizi bekliyor, onun için bir şeyler yapmamızı bekliyor. Bizim bu kadar duyarsızlığımıza rağmen…                           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.