Güner GÜMÜŞAY
Aşk;
Duygu
denizlerinde boğulmak üzere kendini bırakıvermektir, sevgilinin kucağına.
Aşk;
Yaşananlardır,
yaşanmışlıklardır ve daha da yaşanacaklardır.
Aşk;
Çok
boyutludur, çok renklidir, çok derindir ve de çok gereklidir.
Aşık olmak rahatlatır
insanı, gevşetir , yumuşatır, naifleştirir.
Aşıksan
olaylara, insanlara ve hayata ayrı bir
gözle bakarsın. Daha anlayışlısındır, daha uzlaşmacı daha korumacısındır. Kaybetmekten korkar, yalnızlıktan
ürkersin.
İki ayrı
insanın, iki ayrı yaşamın, iki ayrı tutkunun tek bedende buluşmasıdır aşk. İki
kişinin birlikte tek hayatı sürdürmesidir uyum içinde. Yılmadan,
yorulmadan, yüksünmeden, acizlenmeden, kırmadan, dökmeden ve
incitmeden. Bütün
bunları başarma sanatıdır aşk.
Evet aşkı
yaşatmak ustalık, tatmak ise mutluluktur.
Ve tarif
edemeyiz aslında aşkı ne kadar kelimelere hakim olsak da ağzımız iyi laf yapsa
da. O nedenledir ki edebiyat tarihinin ustaları aynı zamanda en büyük
aşıklarıdır. Kavuşmuş veya kavuşmamış.
Herkesin
kendi aşk tarifi de vardır. Herkesin yaşadığı şekliyle anlatılır olur aşk. Doğru
yanlış, iyi kötü, gerçek hayali, karşılıklı ya da karşılıksız.
Aşkta en son
durak mutlu olmaktır. Ama bedeli vardır bunun.
Sorumlulukları,
yükümlülükleri, yaşatılabilmesi için
gösterilmesi gereken gayreti vardır aşkın .
Zaman ve
mekandan soyuttur aşk. Aşkının yanında su gibi akan zaman o yokken havada asılı
kalır sanki.
Onunla
nerede olduğunun önemi yoktur. Onunlasındır; zaman dursun istersin ve seyran edersin samanlığı.
“Nerde o
eski aşklar ?”diye soranlar ya da “Şimdiki yaşananlar aşk mı?” diyenler aşka
haksızlık ederler aslında.
Çünkü
özgündür aşk, zamana, kişiye göre değişir bir başka şekillenir her ilişkide.
Nuran YILDIZ
gibi “Aşk Yüzyılı Bitti” diye kitaplar yazanlar da oldu günümüzde. Aşkın, sevginin
ve insanların birbirlerini nasıl tükettikleri de anlatıldı. İnsanlar artık aşık
olmuyorlar da aşık olmuşlar gibi davranıyorlarmış.
Ya da Maeve
BİNCHY aşk romanları vardır. ”Her Durakta Aşk”, ”Aşk Mutfakta Pişer”, ”Aşıklar
Korusu”, ”Aşk Bir Kere” gibi veya “Aşkın
Ömrü Üç Yıldır” diyen BEİGBEDER aşkı
gözümüzde pembeleştirirken ya da bizi aşktan soğuturken sizce aşk bu kadar
hafife alınmalı mıdır?
Bence
alınmamalıdır. Dünyanın en ciddi eylemi aşktır. Aşk varsa dünya vardır, aşk
varsa yaşam vardır.
Aşk yoksa?
O zaman “Aşk
olsun” hepimize.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.