25 Aralık 2013 Çarşamba

Aşk Olsun

Güner GÜMÜŞAY


Aşk;
Duygu denizlerinde boğulmak üzere kendini bırakıvermektir, sevgilinin kucağına.

Aşk;
Yaşananlardır, yaşanmışlıklardır ve daha da yaşanacaklardır.

Aşk;
Çok boyutludur, çok renklidir, çok derindir ve de çok gereklidir.

Aşık olmak rahatlatır insanı, gevşetir , yumuşatır, naifleştirir.

Aşıksan olaylara, insanlara  ve hayata ayrı bir gözle bakarsın. Daha anlayışlısındır, daha uzlaşmacı  daha korumacısındır. Kaybetmekten korkar, yalnızlıktan ürkersin.

İki ayrı insanın, iki ayrı yaşamın, iki ayrı tutkunun tek bedende buluşmasıdır aşk. İki kişinin birlikte tek hayatı sürdürmesidir uyum içinde.  Yılmadan, yorulmadan, yüksünmeden, acizlenmeden, kırmadan, dökmeden ve 
incitmeden. Bütün bunları başarma sanatıdır aşk.

Evet aşkı yaşatmak ustalık, tatmak ise mutluluktur.

Ve tarif edemeyiz aslında aşkı ne kadar kelimelere hakim olsak da ağzımız iyi laf yapsa da. O nedenledir ki edebiyat tarihinin ustaları aynı zamanda en büyük aşıklarıdır. Kavuşmuş veya kavuşmamış.

Herkesin kendi aşk tarifi de vardır. Herkesin yaşadığı şekliyle anlatılır olur aşk. Doğru yanlış, iyi kötü, gerçek hayali, karşılıklı ya da karşılıksız.

Aşkta en son durak mutlu olmaktır. Ama bedeli vardır bunun.

Sorumlulukları, yükümlülükleri, yaşatılabilmesi için  gösterilmesi gereken gayreti vardır aşkın .

Zaman ve mekandan soyuttur aşk. Aşkının yanında su gibi akan zaman o yokken havada asılı kalır sanki.

Onunla nerede olduğunun önemi yoktur. Onunlasındır; zaman dursun  istersin ve seyran edersin samanlığı.

“Nerde o eski aşklar ?”diye soranlar ya da “Şimdiki yaşananlar aşk mı?” diyenler aşka haksızlık ederler aslında.

Çünkü özgündür aşk, zamana, kişiye göre değişir bir başka şekillenir her ilişkide.

Nuran YILDIZ gibi “Aşk Yüzyılı Bitti” diye kitaplar yazanlar da oldu günümüzde. Aşkın, sevginin ve insanların birbirlerini nasıl tükettikleri de anlatıldı. İnsanlar artık aşık olmuyorlar  da  aşık olmuşlar gibi davranıyorlarmış.

Ya da Maeve BİNCHY aşk romanları vardır. ”Her Durakta Aşk”, ”Aşk Mutfakta Pişer”, ”Aşıklar Korusu”, ”Aşk Bir Kere” gibi  veya “Aşkın Ömrü Üç Yıldır” diyen BEİGBEDER  aşkı gözümüzde pembeleştirirken ya da bizi aşktan soğuturken sizce aşk bu kadar hafife alınmalı mıdır?

Bence alınmamalıdır. Dünyanın en ciddi eylemi aşktır. Aşk varsa dünya vardır, aşk varsa yaşam vardır.

Aşk yoksa?

O zaman “Aşk olsun” hepimize.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.