Esra KAPLAN
İzlediğim bir filmden çok
etkiledim, adı “My name is khan”.
Otistik bir adam ve belli
bir takıntısı var, “sarı”.
Bu renge bakamıyor görünce
gözleri kararıyor bayılıyor.
Bu film otizm nedir, Nasıl ortaya çıkar tedavisi var mıdır? gibi bir
çok soru uyandırdı aklımda…
Ve bu konuyla ilgili
Şulenur Ergün’e merak ettiğim soruları sordum, sağ olsun beni kırmayarak cevapladı. Şule,
genç bir öğretmen ve özel bir öğretmen,
çünkü hem benim en yakın arkadaşım hem de
OÇEM’de yani Otistik Çocuklar Eğitim Merkezi’ nde çalışıyor. Onun iki
özel öğrencisi var ve onları çok seviyor.
Bilmeyenler için ilk sormak
istediğim, otizm nedir, belirtileri nelerdir?
Otizm yaşamın ilk üç yılı içinde
ortaya çıkan ve yaşam boyu devam eden özürlülük durumudur. Otistiklerde müzik
ya da matematik gibi sınırlı alanlarda yetenekli olunabilirken günlük yaşamla
ilgili basit becerilerde ciddi eksiklikler olur. Birçok belirtisi vardır. Kalıplaşmış davranışlar. Örneğin, sallanma veya el
çırpma. Ekolali dediğimiz daha önceden duydukları
belli bir cümleyi sürekli tekrar etme her şeyin aynı olmasını istemek,
rutin yaşama bağlılık, değişikliklere aşırı tepki vermek, uygunsuz ve sebepsiz
gülmek ve ağlamak, tehlikeye karşı duyarsızlık, göz temasının çok az ya da hiç
olmaması gibi birçok belirtisi vardır. Unutmayalım
ki otizmde dışlamamak, farkında olmak gerekir ve eğitim çok önemlidir.
Otizmin tedavisi mümkün müdür?
Otizm tedavisi için herhangi bir ilaç ya da
tedavi biçimi yoktur. Kullanılan ve önerilen tedavi yöntemleri ya da ilaç
tedavisi ancak onun dikkatini yoğunlaştırma, iletişim kurmasına yardımcı
olma ve iletişim kurmayı öğrenmesini destekler niteliktedir. Rehabilitasyon
merkezlerinde yapılan işlemler de bunlardan ibarettir. Amaç tam anlamıyla
bu merkezlerde onları topluma kazandırmak ve onların da bizler gibi normal
bir birey olduğunu hissettirmektir.
Otizm normal yaşamı zorlaştırıyor mu?
Zaman zaman yaşamı zorlaştırdığı
söylenebilir.
Otizmde özellikle sosyal etkileşim yetileri şiddetli bozukluk gösterir. Sosyal
uyum becerileri oldukça geç gelişir. Konuşamama en önemli uyum bozukluğudur.
Öfke nöbetlerinin olması da yaşamı etkileyen bir durum. Otizmde çok fazla
görülen takıntılar yaşamı oldukça zorlaştırır.
Öğrencilerinizin otistik olduğuna dair belirtiler neler ?
Öğrencilerimin ikisi
de konuşamıyorlar. İkisinin de farklı şeylere takıntıları var. El çırpma ve
yerinde sallanma davranışları var. Erkek öğrencimin sese karşı epeyce
hassasiyeti var. Yüksek sesle konuşmak, yüksek sesle müzik ve ya çizgi film
açmak onu rahatsız ediyor ve kulaklarını tıkıyor. Bu durumlar bazen öfke
nöbetlerine neden olabiliyor. Kız öğrencimde sözlü uyarılara tepkisizlik var.
Mesela; seslendiğimde duymuyormuş gibi davranması… Zıplayarak yürüme, bazen de
parmak ucunda yürüme davranışları var. Yemek yeme bozuklukları var.
Yenilmeyecek şeyleri yiyebiliyorlar. Anlamsız gülme ve ağlama davranışları var.
Takıntılardan bahsettik sizin öğrencilerinizin takıntıları
neler?
Erkek öğrencimin ip
sallama takıntısı var. İp olmadığında montundan ip koparıyor, bulduğu kağıt,
karton gibi şeyleri kopararak sallıyor. İp, kâğıt bulamadığı zamanlarda da çöp
poşetini koparıp sallıyor. Kız öğrencimde düzen takıntısı var, masanın üzerinde
duran defter yamuk duruyorsa eğer onu düzeltmeden duramıyor, dolap ve ya çöp
kutusu açık olduğunda hemen kapatmak istiyor bundan rahatsızlık duyuyor.
Öğrencileriniz ile nasıl iletişim kuruyorsunuz?
Öğrencilerim
konuşamadığı için sözlü iletişim kuramıyorum. Öğrencilerim konuşamamalarına
rağmen anlayabiliyorlar. Bir şey istediklerinde istediği şeyi gösteriyorlar.
Örneğin; çantasında olan suyu gidip alıyor, suyu açamadığında bana uzatıyor.
Yakınında olmayan bir şey istiyorsa huysuzlanıyor ve istediği şeyi bana
göstermesini sağlıyorum.
OÇEM’in diğer özel eğitim okullarından farkı nedir?
Bu okulda eğitim bireysel ilgi
gerektiriyor. Öğretmenler birer birer öğrenciyle ilgileniyor zaten sınıflar 2
veya 4 kişilik. Tek öğretmen tek öğrenci olan sınıflar da var.
Günlük hayatlarını düzene sokabilmek adına neler
yapıyorsunuz?
Konuşmaları için
konuşma organlarına çeşitli egzersizler yapıyoruz. Bunlar; dil esnekliğini geliştirici çalışmalar, çene
esnekliğini geliştirici çalışmalar, emme çalışmaları gibi. Ve ağız içi masaj
yapıyoruz. Takıntılarını azaltmaya çalışıyoruz. Tam geçmesi sağlanamasa bile o
durumdan rahatsızlık duymasını azalmaya çalışıyoruz. Öz bakım becerilerini
geliştirmeye çalışıyoruz. Saç tarama diş fırçalama çalışmaları yapıyoruz. Bağımsız
yemek yemelerini sağlıyoruz. Yemek öncesi ve sonrası elini yıkaması gibi
davranışların üzerinde duruyoruz.
Hangi dersleri alıyorlar?
Günde 6 saat, bunlar haftalık ders
programına göre işleniyor. Matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi, beden eğitimi, beslenme eğitimi(haftanın her
günü 1 saat) , görsel sanatlar, hayat bilgisi, müzik, okuma yazma, dil ve konuşma gelişimi, toplumsal uyum
becerileri, metin okuma yazma çalışmaları derslerini alıyorlar.
Çocukların derslerdeki dikkatleri nasıl?
Dikkat süreleri çok
az. Çok çabuk sıkılıyorlar ve yapmak istemiyorlar. Bu durumlarda pekiştireçler
kullanarak onların dikkatini çekmeye çalışıyorum. Mesela çikolatayı küçük
parçalara ayırıp her yaptığı şeyde bir tane vermek gibi…
Dersler nasıl geçiyor? Okuma –yazma biliyorlar mı?
Kız öğrencim okuma
yazma biliyor, 6 yaşında kendi kendine öğrenmiş. Konuşamadığı için okuma
çalışması yapamıyoruz ama yazma çalışmaları yapıyoruz. Yalnızca yazması için
uyarıcı bekliyor. “Haydi şunu yaz bakalım” dediğimde hiçbir şekilde yazmıyor,
bekliyor. Elinin üzerine elimi koyduğum zaman yazmaya başlıyor. Bu derste
yazmasını geliştirme, yazım kurallarına uyma çalışmaları yapıyoruz. Ve uyaran
almadan yazmadığı için bunun üzerinde çalışmalar yaparak bunu geçirmeyi
amaçlıyoruz. Önce elini, sonra bileğini, sonra dirseğini, sonra omzundan tek
bir dokunuşla yazmasını sağlayarak bu davranışı aşmasını sağlamaya çalışacağız.
Erkek öğrencim ise okuma yazma bilmiyor. Onunla çizgi çalışmaları, kesik
çizgileri birleştirerek şekil oluşturma çalışmaları yapıyoruz.
Kız öğrencim toplama
çıkarma işlemlerini de yapabiliyor. Bunları da bir uyarıcı aldığında yapıyor.
Erkek öğrencimle
kavram çalışmaları yapıyorum. Büyük-küçük, az-çok gibi…
Okulda başka ne gibi etkinlikler yapıyorsunuz?
Spor salonuna
gidiyoruz. Yürüyüş bandı zıp zıp gibi aletlerde çocukların hem eğlenmesi hem de
spor yapmasını sağlıyoruz. Çocuklarla çeşitli faaliyetler yapıyoruz. Makas
tutmalarını basit etkinlikleri bağımsız yapmalarını, daha zor olanları yardımla
yapmalarını sağlıyoruz. Boyama çalışmaları, kâğıt katlama, kâğıt yuvarlama gibi
etkinlikler yapıyoruz. Proje yapıyoruz. Çocukların görsel algılarını
geliştirmeye çalışıyoruz.
Özel eğitimde ailelerle iletişim çok önemli, sizde ailelerle
iletişim içerisinde misiniz?
Evet. Aileler ile
aramızda bir iletişim var. Aile eğitim için çok önemli. Normal bir çocuğun
gelişiminde de ailelerin katlıları büyük. Özel eğitimde ise aileler de birer
öğretmen olmalıdır. Çünkü onlar yardımcı olmazsa okulda verilen eğitimi evde
devam ettirmezse bütün çaba boşa gidebilir.
Devlet
herhangi bir ücret alıyor mu ailelerden?
Okula her ay belli bir
aidat ödüyorlar. Devlet de bu çocukların ailelerine her ay bakım ücreti veriyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.