27 Aralık 2013 Cuma

Tamer: Işıkçı işi için geldim oyuncu oldum

Başarılı oyuncu İsmet Tamer, Işıkçılık için başvurduğu işte bir anda oyuncu olduğunu söylüyor. Yaklaşık 22 yıldır tiyatro ve oyunculuk sektörünün içinde bulunan Tamer, “Keloğlan Masalları’nın hem dramasını hem de çizgi filmini oynayan tek oyuncuyum’’ diyor.

İbrahim Ozan YILMAZ


Oyunculuğa nasıl başladınız?
Oyunculuğa sürpriz bir şekilde başladım. Onun da enteresan bir hikâyesi vardı. Ben elektronik meslek lisesi mezunuyum, fakat iş aramaya başladığım sıralar bir gazete ilanı gördüm. Özel tiyatromuza ışıkçı ve oyuncular aranıyor diye bir ilan vardı. Bende gidip başvuru yaptım, tabi ışıkçılık işi için gitmiştim. Yapabileceğim bir iş olarak düşünüyordum fakat bu işi de sürekli yapabileceğim aklıma gelmemişti, sadece geçici bir süreliğine yapacağımı düşünerek gittim.
Her neyse gittim başvuruya, bir yığın insan vardı. Ben de o sıraya girdim ve yönetmen dışarı çıkıp şu yazıyı oku dedi. Bende o zamanlar yırtılmamış bir dönemim olduğu için ışıkçı olarak geldiğimi söyleyemedim ve yazıyı okumaya başladım ve yönetmen ses tonumu beğenip seni aldım dedi. Ben de bu şekilde oyunculuğa başlamış oldum. Okuduğum yazı da Nazım Hikmet‘in Kuvay-ı Milliye destanıydı. Zaten oynadığım ilk oyun da O’dur. Müşfik Kenter tek başına oynuyordu o oyunu, ama toplu şekilde oynayan ilk grup bizdik.

Peki, ilk oyununuz Nazım Hikmet’in Kuvay-ı Milliye destanıydı, o oyunu biraz anlatır mısınız? Nasıldı atmosfer ve sizin performans?
İlk oyunumuzu Ankara Dil-Tarih Farabi Salonunda oynadık. Salon hınca hınç doluydu, fakat Nazım Hikmet oyunculuğa başladığım ilk dönem olan 1991 yılında yasaklıydı ve salona bomba ihbarı yapılmıştı. İçeride bir sürü sivil polis de vardı. Bir de oyun gereği kuru sıkı tabanca kullanmak zorundaydık öldürülüş sahneleri için. Benim de ilk oyunum, heyecanlıyım, sesimden dolayı herkes diken üstündeydi. Anlayacağın ilk oyunum böyle heyecanlı bir ortamda başlamıştı.

Hiç oyunculuk eğitimi aldınız mı?
Evet, oyunculuk eğitimimi de bir süre sonra almaya karar verdim. Yeteneğin olması gerekiyordu, fakat bu işin eğitimini de almak istedim ve sahneye çıkmaya bir süre ara verip oyunculuk eğitimleri almaya başladım. Sanat tarihi, diksiyon, artikülasyon, oyunculuk teknikleri, klasik oyunculuk, modern oyunculuk gibi birçok ders aldım.

Aldığınız eğitimden sonra neler yaptınız?
13 yıl boyunca özelde çalıştım, sonra Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali’nin kuruculuğunu yaptım. Etos Tiyatro Festivali’nin de kurucularından birisiyim. Ardından Devlet Tiyatrosu’na girip 6 yıl boyunca Devlet Tiyatrosu’nda sözleşmeli olarak çalıştım. Yaklaşık üç yıldır da oyun yazarlığı yapıyorum. Dizi oyunculukları yaptım. İlk dizi oyunculuğum TRT’nin yayınladığı Bizim Evin Halleri  dizisindeydi. Ardından Keloğlan Masalları’nda oynadım. Hem dramasında hem çizgi filminde oynayan tek oyuncuyum sanırım. Erler Film’e ait olan Arka Sokaklar dizisinde oynadım. Behzat Çde üç bölüm oynadım.

Sizin en çok hoşunuza giden karakter tipleri nelerdir?
Kötü karakterleri daha iyi canlandırdığımı düşünüyorum. Kendi karakterimin özellikleri biraz daha ağır başlı, muhlis bir insanımdır fakat kötü karakterleri canlandırmak daha çok hoşuma gidiyor. Üstelik kötü karakterleri canlandırmak oyunculuk hünerlerini, maharetlerini daha çok kullanmayı sağlar ve daha eğlencelidir.

Oyunculuk sektörüne atılmak isteyen kişilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Oyunculuk sektörüne atılacak kişilere söyleyeceğim, öncelikle herkesin bir yeteneği vardır, fakat bu yeteneğinizi doğru kişiye gösterip onun onayını alabilmeniz gereklidir. Bu sayede oyunculuğa daha sağlıklı bilinçli şekilde başlarsınız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.