Başarılı oyuncu İsmet Tamer,
Işıkçılık için başvurduğu işte bir anda oyuncu olduğunu söylüyor. Yaklaşık 22
yıldır tiyatro ve oyunculuk sektörünün içinde bulunan Tamer, “Keloğlan
Masalları’nın hem dramasını hem de çizgi filmini oynayan tek oyuncuyum’’ diyor.
İbrahim Ozan YILMAZ
Oyunculuğa nasıl başladınız?
Oyunculuğa
sürpriz bir şekilde başladım. Onun da enteresan bir hikâyesi vardı. Ben
elektronik meslek lisesi mezunuyum, fakat iş aramaya başladığım sıralar bir gazete
ilanı gördüm. Özel tiyatromuza ışıkçı ve oyuncular aranıyor diye bir ilan
vardı. Bende gidip başvuru yaptım, tabi ışıkçılık işi için gitmiştim.
Yapabileceğim bir iş olarak düşünüyordum fakat bu işi de sürekli yapabileceğim
aklıma gelmemişti, sadece geçici bir süreliğine yapacağımı düşünerek gittim.
Her neyse
gittim başvuruya, bir yığın insan vardı. Ben de o sıraya girdim ve yönetmen
dışarı çıkıp şu yazıyı oku dedi. Bende o zamanlar yırtılmamış bir dönemim olduğu
için ışıkçı olarak geldiğimi söyleyemedim ve yazıyı okumaya başladım ve
yönetmen ses tonumu beğenip seni aldım dedi. Ben de bu şekilde oyunculuğa
başlamış oldum. Okuduğum yazı da Nazım Hikmet‘in Kuvay-ı Milliye destanıydı.
Zaten oynadığım ilk oyun da O’dur. Müşfik Kenter tek başına oynuyordu o oyunu, ama
toplu şekilde oynayan ilk grup bizdik.
Peki, ilk oyununuz Nazım Hikmet’in
Kuvay-ı Milliye destanıydı, o oyunu biraz anlatır mısınız? Nasıldı atmosfer ve
sizin performans?
İlk
oyunumuzu Ankara Dil-Tarih Farabi Salonunda oynadık. Salon hınca hınç doluydu,
fakat Nazım Hikmet oyunculuğa başladığım ilk dönem olan 1991 yılında yasaklıydı
ve salona bomba ihbarı yapılmıştı. İçeride bir sürü sivil polis de vardı. Bir
de oyun gereği kuru sıkı tabanca kullanmak zorundaydık öldürülüş sahneleri
için. Benim de ilk oyunum, heyecanlıyım, sesimden dolayı herkes diken
üstündeydi. Anlayacağın ilk oyunum böyle heyecanlı bir ortamda başlamıştı.
Hiç oyunculuk eğitimi aldınız mı?
Evet,
oyunculuk eğitimimi de bir süre sonra almaya karar verdim. Yeteneğin olması
gerekiyordu, fakat bu işin eğitimini de almak istedim ve sahneye çıkmaya bir
süre ara verip oyunculuk eğitimleri almaya başladım. Sanat tarihi, diksiyon,
artikülasyon, oyunculuk teknikleri, klasik oyunculuk, modern oyunculuk gibi
birçok ders aldım.
Aldığınız eğitimden sonra neler yaptınız?
13 yıl
boyunca özelde çalıştım, sonra Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali’nin
kuruculuğunu yaptım. Etos Tiyatro Festivali’nin de kurucularından birisiyim.
Ardından Devlet Tiyatrosu’na girip 6 yıl boyunca Devlet Tiyatrosu’nda
sözleşmeli olarak çalıştım. Yaklaşık üç yıldır da oyun yazarlığı yapıyorum.
Dizi oyunculukları yaptım. İlk dizi oyunculuğum TRT’nin yayınladığı Bizim Evin Halleri dizisindeydi. Ardından Keloğlan Masalları’nda
oynadım. Hem dramasında hem çizgi filminde oynayan tek oyuncuyum sanırım. Erler
Film’e ait olan Arka Sokaklar dizisinde
oynadım. Behzat Çde üç bölüm
oynadım.
Sizin en çok hoşunuza giden karakter
tipleri nelerdir?
Kötü
karakterleri daha iyi canlandırdığımı düşünüyorum. Kendi karakterimin
özellikleri biraz daha ağır başlı, muhlis bir insanımdır fakat kötü
karakterleri canlandırmak daha çok hoşuma gidiyor. Üstelik kötü karakterleri canlandırmak
oyunculuk hünerlerini, maharetlerini daha çok kullanmayı sağlar ve daha
eğlencelidir.
Oyunculuk sektörüne atılmak isteyen
kişilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Oyunculuk
sektörüne atılacak kişilere söyleyeceğim, öncelikle herkesin bir yeteneği
vardır, fakat bu yeteneğinizi doğru kişiye gösterip onun onayını alabilmeniz
gereklidir. Bu sayede oyunculuğa daha sağlıklı bilinçli şekilde başlarsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.